KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     10 : 36   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَمَا ve mā ve
يَتَّبِعُ yettebiǔ uymamaktadır
أَكْثَرُهُمْ ekṧeruhum onların çoğu
إِلَّا illā başkasına
ظَنًّا Zennen zandan
إِنَّ inne şüphesiz
الظَّنَّ Z-Zenne zan ise
لَا
يُغْنِي yuğnī kazandırmaz
مِنَ mine
الْحَقِّ l-Haḳḳi gerçek açısından
شَيْئًا şey’en bir şey
إِنَّ inne şüphesiz
اللَّهَ llahe Allah
عَلِيمٌ ǎlīmun bilmektedir
بِمَا bimā şeyleri
يَفْعَلُونَ yef’ǎlūne onların yaptıkları
 
Ayet Meali

Ve mâ yettebiu ekseruhum illâ zannâ(zannen), innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey´â(şey´en), innallâhe alîmun bimâ yef´alûn(yef´alûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiç bir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını bilir.



Diyanet
Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.



Ahmed Hulusi
Onlardan çoğunluğunun tâbi olduğu, varsandıklarıdır! Muhakkak ki varsayım, gerçeğin yerini tutmaz! Şüphesiz ki Allâh yapmakta olduklarını (Esmâ`sıyla hakikatleri olarak) Bilen`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Onların çoğu sanıdan başka bir şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki sanı, haktan hiçbir şey ifade etmez. Allah, onların yaptıklarını iyice bilmektedir.



Muhammed Esed
Onların çoğu sadece zanna uymaktadırlar. Oysa, zan hiçbir şekilde hakkın yerini tutamaz. Gerçek şu ki, Allah onların yaptıklarını bütünüyle bilmektedir.



Edip Yüksel
Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Zan ise gerçeğin yerini tutamaz. ALLAH onların yaptıklarını Bilendir.



Mustafa İslamoğlu
Bir de, onların çoğu sadece zannın peşine takılırlar. Oysa ki hiç bir zan, insanı hakikatten hiçbir şekilde müstağni kılmaz. Elbette Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir.



Hakkı Yılmaz
Ve onların çoğu, ancak bir zanna uyarlar. Şüphesiz ki zan, “hak”tan hiçbir şey kazandırmaz. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilir.