KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     10 : 73   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَكَذَّبُوهُ fekeƶƶebūhu yine de onu yalanladılar
فَنَجَّيْنَاهُ fenecceynāhu ancak biz onu kurtardık
وَمَنْ ve men ve olanları
مَعَهُ meǎhu onunla beraber
فِي
الْفُلْكِ l-fulki gemide
وَجَعَلْنَاهُمْ ve ceǎlnāhum ve onları yaptık
خَلَائِفَ ḣalāife halifeler
وَأَغْرَقْنَا ve eğraḳnā ve suda boğduk
الَّذِينَ elleƶīne kimseleri
كَذَّبُوا keƶƶebū yalanlayan(ları)
بِايَاتِنَا biāyātinā ayetlerimizi
فَانْظُرْ fenZur bir bak
كَيْفَ keyfe nasıl
كَانَ kāne olduğuna
عَاقِبَةُ ǎāḳibetu sonlarının
الْمُنْذَرِينَ l-munƶerīne uyarılanların
 
Ayet Meali

Fe kezzebûhu fe necceynâhu ve men meahu fîl fulki ve cealnâhum halâife ve agraknellezîne kezzebû bi âyâtinâ, fanzur keyfe kâne âkıbetul munzerîn(munzerîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Buna rağmen yine de onu inkâr ettiler. Biz de onu ve gemide kendisiyle beraber olanları kurtardık. Ve onları yeryüzüne halifeler yaptık. Âyetlerimizi inkâr edenleri ise suda boğduk. Bak işte uyarılanların akıbeti nasıl oldu.



Diyanet
Yine de onu yalanladılar, biz de hem onu hem de onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık; âyetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğduk. Bak ki uyarılanların (fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu!



Ahmed Hulusi
(Yine de) Onu yalanladılar... Biz de Onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık... İşaretlerimizi yalanlamış olanları ise boğduk! Uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak!



Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık, onları yöneticiler yaptık; ayetlerimizi yalanlayanları da batırıp boğduk. Bak da gör, önceden uyarılanların sonu nice oluyor!



Muhammed Esed
(Bütün bu uyarılara rağmen) o´nu yalanlamaya kalkıştılar! Ve Biz de o´nu ve gemide o´nunla birlikte olanların hepsini kurtarıp (yeryüzüne) mirasçı kıldık; ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanları ise suda boğduk: İmdi, bir bak, uyarıldıkları halde uymayan insanların sonu nasıl olurmuş!



Edip Yüksel
Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Onları yöneticiler yaptık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Uyarılanların akıbetine dikkat et.



Mustafa İslamoğlu
Derken, onu yalanladılar; bunun üzerine Biz de onu ve onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünün) varisleri kıldık. Ayetlerimizi ısrarla yalan sayan kimseleri ise boğulmaya terk ettik. Dön de bir bak: uyarılan (ama uyanmayan) kimselerin akıbeti nice olurmuş?



Hakkı Yılmaz
Buna rağmen yine de o’nu yalanladılar. Biz de o’nu ve gemide kendisiyle beraber olanları kurtardık. Ve onları gidenlerin yerine getirdik. Âyetlerimizi [alâmetlerimizi/ göstergelerimizi] yalanlayanları da suda boğduk. O uyarılanların âkıbetinin nasıl olduğuna bir bakıver.