KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     11 : 44   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقِيلَ ve ḳīle ve denildi
يَا أَرْضُ yā erDu yer
ابْلَعِي bleǐy çek
مَاءَكِ māeki suyunu
وَيَا سَمَاءُ ve yā semāu gök
أَقْلِعِي eḳliǐy sen de tut
وَغِيضَ ve ğīDe ve çekildi
الْمَاءُ l-māu su
وَقُضِيَ ve ḳuDiye ve bitirildi
الْأَمْرُ l-emru
وَاسْتَوَتْ vestevet ve oturdu
عَلَى ǎlā üzerine
الْجُودِيِّ l-cūdiyyi Cudi’nin
وَقِيلَ ve ḳīle ve denildi
بُعْدًا buǎ’den yok olsun
لِلْقَوْمِ lilḳavmi topluluğu
الظَّالِمِينَ Z-Zālimīne zalimler
 
Ayet Meali

Ve kîle yâ ardubleî mâeki ve yâ semâu akliî ve gîdal mâu ve kudıyel emru vestevet alal cûdiyyi ve kîle bu´den lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Allah tarafından denildi ki: «Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de suyunu kes!» Ve sular çekildi. Emir yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine oturdu. O zalim kavme böylece dünyadan uzak olun denildi.



Diyanet
(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.



Ahmed Hulusi
"Ey yeryüzü, suyunu yut! Ey semâ, (yağmurunu) kes" denildi... Su çekildi... Hüküm yerine geldi... (Gemi) Cudi`de (yüksek bir dağda) yerini aldı... "Zâlimler kavmine uzaklık olsun" denildi.



Yaşar Nuri Öztürk
Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekidi. İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"



Muhammed Esed
Ve derken, "Ey yer, suyunu yut!" denildi; "Ey gök, (yağmurunu) durdur!" Ve böylece sular çekildi, (Allah´ın) hükmü yerine geldi, gemi Cudi Dağı´na oturdu. Ve böylece, zulmeden bu halk için "uzak olsunlar!" sözü söylenmiş oldu.



Edip Yüksel
Ve denildi ki: "Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut." Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve "Zalimler uzak olsunlar!" dendi.



Mustafa İslamoğlu
Nihayet denildi ki: "Ey yer, suyunu yut! Ve ey gök, suyunu tut!" Ve sular çekildi ve hüküm infaz edildi, sonunda gemi Cudi üzerine oturdu. Ve kendilerine kıyan toplum için "Olmaz olsunlar!" denildi.



Hakkı Yılmaz
Ve “Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de tut!” denildi. Sular da çekildi. Emir de yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi üzerine oturdu. Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan topluma, “Uzak olun [kahrolun, tarihten silinin]!” denildi.