KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     13 : 14   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
لَهُ lehu ancak O’nadır
دَعْوَةُ deǎ’vetu du’a
الْحَقِّ l-Haḳḳi gerçek
وَالَّذِينَ velleƶīne kimseler ise
يَدْعُونَ yed’ǔne du’a ettikleri
مِنْ min
دُونِهِ dūnihi O’ndan başka
لَا
يَسْتَجِيبُونَ yestecībūne isteklerini karşılayamazlar
لَهُمْ lehum kendilerinin
بِشَيْءٍ bişey'in hiçbir
إِلَّا illā ancak
كَبَاسِطِ kebāsiTi uzatan kimse gibidir
كَفَّيْهِ keffeyhi avuçlarını
إِلَى ilā
الْمَاءِ l-māi suya
لِيَبْلُغَ liyebluğa gelsin diye
فَاهُ fāhu ağzına
وَمَا vemā oysa
هُوَ huve o
بِبَالِغِهِ bibāliğihi on(un ağzın)a gelmez
وَمَا ve mā ve (işte)
دُعَاءُ duǎā'u du’ası
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne kafirlerin
إِلَّا illā ancak
فِي
ضَلَالٍ Delālin boşa gider
 
Ayet Meali

Lehu da’vetul hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıh(bâligıhî), ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).



Elmalı Hamdi Yazır

Gerçek dua O´nadır. O´nun dışında yalvarıp durdukları ise onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar olsa olsa ağzına su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir.



Diyanet
El açıp yalvarmaya lâyık olan ancak O´dur. O´nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.



Ahmed Hulusi
Hak davet "HÛ"yadır! Yönelip yardım istedikleri O`nun dûnundakilerden, onlara hiçbir şekilde cevap gelmez (çünkü asla var olmadılar)! (Onların durumu) ancak, su içmek isteyip de yalnızca suya elini açanın hâli gibidir... (Çeşme olmadığından) o su ona ulaşacak değildir! Hakikat bilgisini inkâr edenlerin duası ancak sapkınlık ve boşadır!



Yaşar Nuri Öztürk
Gerçek dua yalnız O´na/hak davet yalnız O´nun için yapılır. O´nun dışında yalvarıp davet ettikleri ise onlara hiçbir şekilde cevap veremezler. Onlar, ağzına ulaşsın diye iki avucunu suya doğru açan ama suya ulaşamayan birinden başkasına benzemiyorlar. Küfre sapanların dua ve davetleri, şaşkınlığa dalmaktan başka bir işe yaramaz.



Muhammed Esed
Nihai Gerçek´e varmak amacıyla yapılan bütün dualar, bütün çağrı ve arayışlar ancak O´na yöneltilmelidir; çünkü insanların O´nu bırakıp da yakardıkları (öteki varlıklar ve güçler) bu yakarışlarına hiçbir şekilde karşılık veremezler. Öyle ki, (onlara, yakarıp duran kimsenin durumu) ellerini suya doğru uzatıp, suyun kendisine ulaşmasını bekleyen birinin durumuna benzer; oysa bu durumda su asla ona ulaşmayacaktır. Bunun içindir ki, hakkı inkar edenlerin yakarması kendilerini sapıklık içinde tüketmekten başka bir sonuç getirmez.



Edip Yüksel
Gerçek dua O’na yöneltilendir. O’nun dışında çağırdıkları ise onlara hiçbir şekilde karşılık veremezler. Tıpkı suya avuçlarını uzatan; ancak ağzına hiçbir şey ulaşmayan kimse gibi… İnkârcıların duası boşunadır.



Mustafa İslamoğlu
Mutlak hakikati gözeten gerçek bir dua, yalnızca O’na yönelik olmalıdır. O’ndan başka yalvarıp yakardıkları varlıklar, hiçbir şekilde taleplerine karşılık veremezler. (Onların durumu), tıpkı ellerini suya doğru açıp da ağzına (suyun) ulaşmasını bekleyen kimse (gibidir); bu durumda o asla suya kavuşamayacaktır. Küfre sapanların duası, sapmalarını (artırmaktan) başka hiçbir şeye yaramaz.



Hakkı Yılmaz
Gerçeğin yakarışı yalnızca O’nadır. Ortak koşanların, O’nun astlarından yalvarıp durdukları kimseler; onlar, kendilerine hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar, ancak ağzına gelmemesine rağmen ağzına su gelsin diye iki avucunu açan gibidir. Ve kâfirlerin; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerin duası sadece bir sapıklık içindedir.