KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     2 : 117   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
بَدِيعُ bedīǔ (O) yaratıcısıdır
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerin
وَالْأَرْضِ vel’erDi ve yerin
وَإِذَا ve iƶā zaman
قَضَىٰ ḳaDā hükmettiği
أَمْرًا emran bir işe (şeye)
فَإِنَّمَا feinnemā şüphesiz sadece
يَقُولُ yeḳūlu der
لَهُ lehu ona
كُنْ kun ol
فَيَكُونُ fe yekūnu hemen oluverir
 
Ayet Meali

Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).



Elmalı Hamdi Yazır

O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona yalnızca «ol!» der, o da hemen oluverir.



Diyanet
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece «Ol!» der, o da hemen oluverir.



Ahmed Hulusi
Semâların ve arzın Bediy`idir (örneği benzeri olmadan icat edendir)... Bir işin olmasını dilerse "ol" der ve olur!



Yaşar Nuri Öztürk
Gökleri ve yeri, güzelliklerle donatarak yaratan Bedî, O´dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece "Ol´" der. Artık o, oluverir.



Muhammed Esed
Göklerin ve yerin yaratıcısı O´dur; bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece "Ol" der -ve o (şey hemen) oluverir.



Edip Yüksel
Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Bir işin olmasını dilerse, ona sadece "Ol" der ve olur.



Mustafa İslamoğlu
Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O’dur. Bir işin olmasını murad ettiğinde, ona sadece "ol" der ve o da hemen oluş sürecine girer.



Hakkı Yılmaz
Göklerin ve yerin yoktan var edicisidir. Ve O, bir işin olmasına karar verdiği zaman, artık ona yalnızca “Ol!” der, o da hemen oluverir.