KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     2 : 159   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّ inne doğrusu
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
يَكْتُمُونَ yektumūne gizleyen
مَا şeyleri
أَنْزَلْنَا enzelnā indirdiğimiz
مِنَ mine -den
الْبَيِّنَاتِ l-beyyināti açık deliller-
وَالْهُدَىٰ velhudā ve hidayeti
مِنْ min
بَعْدِ beǎ’di sonra
مَا
بَيَّنَّاهُ beyyennāhu biz açıkça belirttikten
لِلنَّاسِ linnāsi insanlara
فِي
الْكِتَابِ l-kitābi Kitapta
أُولَٰئِكَ ulāike işte onlara
يَلْعَنُهُمُ yel’ǎnuhumu la’net eder
اللَّهُ llahu Allah
وَيَلْعَنُهُمُ ve yel’ǎnuhumu ve la’net eder
اللَّاعِنُونَ l-lāǐnūne bütün la’net edebilenler
 
Ayet Meali

İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).



Elmalı Hamdi Yazır

İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.



Diyanet
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.



Ahmed Hulusi
Kitapta apaçık bildirdiklerimizden sonra kim ki o işaret ve hidâyet vesilelerini gizlerse, işte Allâh onlara lânet eder (Allâh`tan uzak düşerler), lânet edebilecek herkes dahi lânet eder (yani hem bâtından hem de zâhirden gelen bir Allâh`tan ayrı düşmenin sonuçlarını yaşarlar).



Yaşar Nuri Öztürk
İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap´ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder.



Muhammed Esed
Bakın, katımızdan indirdiğimiz hakikatin ve rehberliğin delilini ilahi kelam aracılığıyla insanlığın önüne koyduktan sonra onu gizleyip örtbas edenlere gelince: İşte onlardır Allah´ın lanet edeceği ve onlardır yargılama yeteneğine sahip herkesin de lanet yağdıracağı.



Edip Yüksel
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, –biz kitapta halka açıkladıktan sonra– gizleyenleri hem ALLAH ve hem de tüm lanetleyenler lanetler.



Mustafa İslamoğlu
Şimdi, katımızdan indirdiğimiz apaçık belgeleri ve rehberlik delillerini Kitab aracılığıyla insanların önüne koyduktan sonra onu gizleyenler var ya: işte Allah’ın ve lanet etme yeteneğine sahip tüm varlıkların lanet ettiği kimseler onlardır.



Hakkı Yılmaz
(159,160)Şüphesiz indirdiğimiz açık delilleri ve doğru yol kılavuzunu, Biz, kitapta insanlara apaçık gösterdikten sonra gizleyen kimseler; işte onlar; onları Allah ve dışlayanlar, dışlayıp gözden çıkarır. Ancak günahtan dönüş yapan ve düzeltenler ve açık delilleri ve doğru yol kılavuzunu açıkça ortaya koyanlar başkadır. İşte onlar, Ben onların tevbelerini kabul ederim. Ve Ben tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı veren, çokça merhamet edenim.