KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     2 : 167   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ ve ḳāle ve şöyle dediler
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
اتَّبَعُوا ttebeǔ uyan
لَوْ lev keşke
أَنَّ enne
لَنَا lenā bizim için (mümkün olsaydı)
كَرَّةً kerraten bir dönüş (dünyaya)
فَنَتَبَرَّأَ feneteberrae uzak dursaydık
مِنْهُمْ minhum onlardan
كَمَا kemā gibi
تَبَرَّءُوا teberra'ū uzak durdukları
مِنَّا minnā bizden
كَذَٰلِكَ keƶālike böylece
يُرِيهِمُ yurīhimu onlara gösterir
اللَّهُ llahu Allah
أَعْمَالَهُمْ eǎ’mālehum bütün fiillerini
حَسَرَاتٍ Haserātin hasretler (pişmanlık kaynağı olarak)
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara
وَمَا ve mā ve değildir
هُمْ hum onlar
بِخَارِجِينَ biḣāricīne çıkacak
مِنَ mine -ten
النَّارِ n-nāri ateş-
 
Ayet Meali

Ve kâlellezînettebeû lev enne lenâ kerreten fe neteberree minhum kemâ teberreû minnâ kezâlike yurîhimullâhu a’mâlehum haserâtin aleyhim ve mâ hum bi hâricîne minen nâr(nâri).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlara uyanlar da şöyle demektedirler: «Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!» İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış hasretler (pişmanlık ve üzüntüler) halinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkacak değillerdir.



Diyanet
(Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.



Ahmed Hulusi
(Endada) tâbi olmuşlar: "Keşke bize fırsat verilseydi de yaşadıklarımızı bir kere daha yaşasaydık, bu defa tâbi olduklarımızın bizden uzaklaşması gibi biz onlardan uzaklaşsaydık" derler. Böylece Allâh onlara yaptıklarının sonuçlarını acı pişmanlıklarla gösterir. Onların içlerinden gelen pişmanlık yanışının sonu gelmez!



Yaşar Nuri Öztürk
İzleyenler şöyle demiştir: "Ne olurdu bir kez daha imkân verilse de şunların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak." Böylece Allah onlara, yapıp ettiklerini, kendilerine yönelmiş özleyişler olarak gösterir. Ama artık ateşten çıkamazlar.



Muhammed Esed
Ve o tabi olanlar, "(Hayatta) ikinci bir fırsat yakalasaydık da onların bizi tanımazlıktan geldiği gibi biz de onları görmezden gelip reddetseydik!" diyecekler. Böylece, Allah yapıp ettiklerini onlara acı bir pişmanlık (duygusu) tattırarak gösterecektir; ve onlar ateşten çıkarılmayacaklardır.



Edip Yüksel
Uyanlar şöyle diyecek: "Keşke bir şansımız daha olsaydı da onların şimdi bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak dursaydık." Böylece ALLAH yaptıklarını pişmanlığa dönüştürür; ateşten çıkamazlar.



Mustafa İslamoğlu
İlahlık yakıştıranlar da diyecek ki: Keşke elimize ikinci kez dünyaya dönme fırsatı geçse de, onların bize sırt döndüğü gibi biz de onlara sırt dönsek. Böylece Allah onlara, yaptıkları tüm işleri derin bir pişmanlık (kaynağı) olarak gösterecek ve onlar ateşten de çıkamayacaktır.



Hakkı Yılmaz
Onlara uyanlar da, “Ah, bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!” derler. İşte böylece Allah onlara bütün amellerini, üzerlerine yığılmış pişmanlık ve üzüntüler hâlinde gösterecektir. Onlar bu ateşten çıkanlar da değillerdir.