KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     28 : 7   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَأَوْحَيْنَا ve evHaynā ve vahyettik
إِلَىٰ ilā
أُمِّ ummi annesine
مُوسَىٰ mūsā Musa’nın
أَنْ en diye
أَرْضِعِيهِ erDiǐyhi O(çocuğu)nu emzir
فَإِذَا feiƶā ne zaman ki
خِفْتِ ḣifti korkarsan
عَلَيْهِ ǎleyhi başına bir şey gelmesinden
فَأَلْقِيهِ feelḳīhi onu bırak
فِي
الْيَمِّ l-yemmi suya
وَلَا ve lā ve
تَخَافِي teḣāfī korkma
وَلَا ve lā ve
تَحْزَنِي teHzenī üzülme
إِنَّا innā elbette biz
رَادُّوهُ rāddūhu onu tekrar geri vereceğiz
إِلَيْكِ ileyki sana
وَجَاعِلُوهُ ve cāǐlūhu ve onu yapacağız
مِنَ mine -den
الْمُرْسَلِينَ l-murselīne elçiler-
 
Ayet Meali

Ve evhaynâ ilâ ummi mûsâ en erdıîh(erdıîhi), fe izâ hıfti aleyhi fe elkîhi fîl yemmi ve lâ tehâfî ve lâ tahzenî, innâ râddûhu ileyki ve câılûhu minel murselîn(murselîne).



Elmalı Hamdi Yazır

O esnada Musa´nın anasına «Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız» diye bildirdik.



Diyanet
Musa´nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik.



Ahmed Hulusi
Musa`nın anasına şöyle vahyettik: "Onu emzir... Onun hakkında korktuğunda da Onu nehre (Nil`e) bırak... Korkma, mahzun olma! Muhakkak ki biz Onu sana geri döndüreceğiz ve Onu Rasûllerden kılacağız."



Yaşar Nuri Öztürk
Mûsa´nın annesine şunu vahyettik: "Emzir onu! Onun aleyhinde bir korku hissedince de nehire bırakıver onu. Korkma, üzülme! Kuşkun olmasın ki, biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu resullerden biri yapacağız."



Muhammed Esed
Ve bunun içindir ki, (Musa doğduğu zaman,) annesine: "Onu (bir süre) emzir" diye ilham ettik, "ama o´nun başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman o´nu nehrin sularına bırak; ve (o´nun için) korkma, üzülme; çünkü Biz o´nu sana geri getireceğiz ve kendisini elçilerimizden bir elçi yapacağız!"



Edip Yüksel
Musa’nın annesine: "Onu emzir, ancak ne zaman onun can güvenliğinden endişelenirsen onu ırmağa at. Korkma, üzülme. Biz onu sana döndürecek ve onu elçilerden biri yapacağız" diye vahyettik.



Mustafa İslamoğlu
İşte (bunu gerçekleştirmek için) Musa’nın annesine şöyle vahyettik: "Onu (bir müddet) emzir! Fakat onun başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman onu suya bırak; sakın korkayım ve üzüleyim deme! Çünkü Biz kesinlikle onu sana geri döndüreceğiz ve onu elçilerden biri yapacağız!"



Hakkı Yılmaz
Ve Biz Mûsâ’nın anasına vahyettik: “Onu emzir. Eğer o’nun için korkarsan o’nu nehre bırakıver, korkma ve üzülme. Şüphesiz Biz o’nu sana döndüreceğiz ve kendisini elçilerden biri yapacağız.”