KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     28 : 81   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَخَسَفْنَا feḣasefnā nihayet batırdık
بِهِ bihi onu
وَبِدَارِهِ ve bidārihi ve evini barkını
الْأَرْضَ l-erDe yere
فَمَا femā
كَانَ kāne olmadı
لَهُ lehu onun
مِنْ min hiçbir
فِئَةٍ fietin topluluğu
يَنْصُرُونَهُ yenSurūnehu ona yardım edecek
مِنْ min
دُونِ dūni karşı
اللَّهِ llahi Allah’a
وَمَا ve mā ve
كَانَ kāne değildi
مِنَ mine -dan
الْمُنْتَصِرِينَ l-munteSirīne kendini kurtaranlar-
 
Ayet Meali

Fe hasefnâ bihî ve bidârihil arda fe mâ kâne lehu min fietin yensurûnehu min dûnillâhi ve mâ kâne minel muntasırîn(muntasırîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Derken biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah´a karşı kendisine yardım edecek taraftarları olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.



Diyanet
Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah´a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.



Ahmed Hulusi
Nihayet onu (Karun`u) da onun mekânını da yerin dibine geçirdik! Allâh dûnunda ona yardım edecek birileri de yoktu... O kendini kurtaranlardan olmadı!



Yaşar Nuri Öztürk
Nihayet, Karun´u da sarayını da yere geçirdik. Allah´a karşı kendisine yardım edecek yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım edebileceklerden de değildi.



Muhammed Esed
Ve sonunda onu da, evini barkını da yere batırdık: öyle ki, Allah´a karşı hiçbir şey, hiç kimse onun yardımına yetişmedi; pek tabii, kendi kendine yardım edebilecek durumda da değildi.



Edip Yüksel
Onu eviyle birlikte yerin dibine geçirdik. ALLAH’ın dışında kendisine yardım edecek bir bölüğü yoktu; kazananlardan olmadı.



Mustafa İslamoğlu
Nihayet (Karun’u) da, onun evini barkını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’tan başka hiç kimse onun yardımına yetişemezdi: (ama ona Allah da yardım etmedi), zira yardımı hak edenlerden değildi.



Hakkı Yılmaz
Sonunda Biz onu ve evini yere geçirdik. Artık Allah’ın astlarından kendisine yardım edecek bir taraftar da olmadı ve o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.