KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     3 : 112   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
ضُرِبَتْ Duribet vurulmuştur
عَلَيْهِمُ ǎleyhimu onlara
الذِّلَّةُ ƶ-ƶilletu alçaklık (damgası)
أَيْنَ eyne nerede
مَا
ثُقِفُوا ṧuḳifū bulunsalar
إِلَّا illā ancak hariç
بِحَبْلٍ biHablin ahdine (ipine)
مِنَ mine
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَحَبْلٍ ve Hablin ve ahdine (ipine)
مِنَ mine
النَّاسِ n-nāsi (inanan) insanların
وَبَاءُوا ve bā'ū ve uğradılar
بِغَضَبٍ biğaDebin gazabına
مِنَ mine
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَضُرِبَتْ ve Duribet ve vuruldu
عَلَيْهِمُ ǎleyhimu üzerlerine
الْمَسْكَنَةُ l-meskenetu miskinlik (damgası)
ذَٰلِكَ ƶālike böyledir
بِأَنَّهُمْ biennehum çünkü onlar
كَانُوا kānū
يَكْفُرُونَ yekfurūne inkar ediyorlar
بِايَاتِ biāyāti ayetlerini
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَيَقْتُلُونَ ve yeḳtulūne öldürüyorlardı
الْأَنْبِيَاءَ l-enbiyā'e peygamberleri
بِغَيْرِ biğayri -sız yere
حَقٍّ Haḳḳin hak-
ذَٰلِكَ ƶālike böyledir
بِمَا bimā çünkü
عَصَوْا ǎSav isyan etmişlerdi
وَكَانُوا ve kānū
يَعْتَدُونَ yeǎ’tedūne ve haddi aşıyorlardı
 
Ayet Meali

Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah´ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah´ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi, onların Allah´ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrıca isyan etmiş ve haddi de aşmışlardı.



Diyanet
Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah´ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah´ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah´ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.



Ahmed Hulusi
Onlar nerede bulunsalar, üzerlerine zillet (aşağılanma) hükmü vurulmuştur; Allâh`tan bir gazaba uğradılar ve aşağılanarak yaşamaya mahkûm oldular... Allâh`tan bir ipe (`Rabbimiz sensin` ahdine, yani hakikatlerinin Esmâ mertebesinden oluştuğuna) ve insanlardan bir ipe (bu imana sahip birine tâbi olma) sarılmışlar müstesna! Zira Allâh`ın işaretlerindeki varlığını (Esmâ`sının açığa çıkışı olan işaretleri) inkâr ediyorlardı ve Nebileri, Hakk`ın muradına karşı (nefsaniyetlerine uyarak) öldürüyorlardı. İşte bu onların isyanları, haddi aşmaları sebebiyledir.



Yaşar Nuri Öztürk
Allah´tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmaları dışında, nerede bulunsalar üzerlerine zillet damgası vurulur. Allah´ın hışmına uğramışlardır. Üzerlerine miskinlik damgası vurulmuştur. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah´ın ayetlerine küfrediyor, haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı; isyan etmişlerdi, zulüm ve azgınlık sergiliyorlardı.



Muhammed Esed
Onlar, Allah´a ve insanlara karşı taahhütlerine (sadakatle) bağlanmadıkları sürece, nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillete duçar olurlar; çünkü Allah´ın gazabına uğramış ve aşağılanmaya mahkum edilmişlerdir. Bütün bunlar (başlarına geldi,) çünkü Allah´ın mesajlarını inkarda ve peygamberleri haksız yere öldürmekte ısrar ettiler; bütün bunlar (vaki oldu), çünkü (Allah´a) isyanda bulundular ve hakkın sınırlarını inatla ihlal ettiler.



Edip Yüksel
Nerede bulunurlarsa bulunsunlar – ALLAH ile bağlantı kuranlar veya halk ile bağlantı kuranlar hariç– horlandılar. ALLAH’ın gazabını hak ettiler ve yoksulluğa mahkûm edildiler. Zira onlar, ALLAH’ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyorlardı. Tüm bunlar, karşı gelmeleri ve sınırı aşmalarının bir sonucu idi.



Mustafa İslamoğlu
Onlar Allah’a ve insanlığa karşı taahhütlerine yapışmadıkları sürece, nerede olurlarsa olsunlar zillete mahkumdurlar. Zira Allah’ın gazabına uğramış, üzerlerine zillet ve miskinlik damgası vurulmuştur. Bütün bunların nedeni, Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleridir. Bunlarsa, isyankar olmaları ve ısrarla taşkınlıkta bulunmaları yüzündendir.



Hakkı Yılmaz
Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Ve –Allah’ın sözleşmesine ve insanların sözleşmesine bağlı kalanlar hariç– onlar Allah’ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik vurulmuştur. Bu, onların Allah’ın âyetlerini örtbas etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri sebebiyledir. Bu, isyan etmiş ve sınırı da aşmış olmaları nedeniyledir.