KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     33 : 53   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
امَنُوا āmenū inanan(lar)
لَا
تَدْخُلُوا tedḣulū girmeyin
بُيُوتَ buyūte evlerine
النَّبِيِّ n-nebiyyi Peygamber’in
إِلَّا illā ancak hariçtir
أَنْ en
يُؤْذَنَ yu'ƶene izin verilmesi
لَكُمْ lekum size
إِلَىٰ ilā
طَعَامٍ Taǎāmin yemeğe
غَيْرَ ğayra olmadan
نَاظِرِينَ nāZirīne gözetleyiciler
إِنَاهُ ināhu vaktini
وَلَٰكِنْ velākin fakat
إِذَا iƶā zaman
دُعِيتُمْ duǐytum çağrıldığınız
فَادْخُلُوا fedḣulū girin
فَإِذَا fe iƶā
طَعِمْتُمْ Taǐmtum yemeği yeyince
فَانْتَشِرُوا fenteşirū dağılın
وَلَا ve lā
مُسْتَأْنِسِينَ muste’nisīne dalmayın
لِحَدِيثٍ liHadīṧin söze
إِنَّ inne çünkü
ذَٰلِكُمْ ƶālikum bu
كَانَ kāne
يُؤْذِي yu'ƶī incitiyordu
النَّبِيَّ n-nebiyye Peygamberi
فَيَسْتَحْيِي fe yesteHyī fakat o utanıyordu
مِنْكُمْ minkum sizden
وَاللَّهُ vallahu fakat Allah
لَا
يَسْتَحْيِي yesteHyī utanmaz
مِنَ mine -ten
الْحَقِّ l-Haḳḳi gerçek(i söylemek)-
وَإِذَا ve iƶā zaman
سَأَلْتُمُوهُنَّ seeltumūhunne onlarda istediğiniz
مَتَاعًا metāǎn bir şey
فَاسْأَلُوهُنَّ feselūhunne isteyin
مِنْ min -ndan
وَرَاءِ verā'i arkası-
حِجَابٍ Hicābin perde
ذَٰلِكُمْ ƶālikum bu
أَطْهَرُ eTheru daha temizdir
لِقُلُوبِكُمْ liḳulūbikum sizin kalbleriniz için
وَقُلُوبِهِنَّ ve ḳulūbihinne ve onların kalbleri için
وَمَا ve mā ve olamaz
كَانَ kāne
لَكُمْ lekum sizin
أَنْ en
تُؤْذُوا tu'ƶū incitmeniz
رَسُولَ rasūle Elçisini
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَلَا ve lā ve olamaz
أَنْ en
تَنْكِحُوا tenkiHū nikahlamanız
أَزْوَاجَهُ ezvācehu onun eşlerini
مِنْ min
بَعْدِهِ beǎ’dihi kendisinden sonra
أَبَدًا ebeden asla
إِنَّ inne çünkü
ذَٰلِكُمْ ƶālikum bu
كَانَ kāne
عِنْدَ ǐnde katında
اللَّهِ llahi Allah
عَظِيمًا ǎZīmen büyük(bir günah)tır
 
Ayet Meali

Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tedhulû buyûten nebiyyi illâ en yu’zene lekum ilâ taâmin gayre nâzırîne inâhu ve lâkin izâ duîtum fedhulû fe izâ taimtum fenteşirû ve lâ muste’nisîne li hadîs(hadîsin), inne zâlikum kâne yu’zîn nebiyye fe yestahyî minkum vallâhu lâ yestahyî minel hakk(hakkı), ve izâ seeltumûhunne metâan fes’elûhunne min verâi hıcâb(hıcâbin), zâlikum atharu li kulûbikum ve kulûbihinn(kulûbihinne), ve mâ kâne lekum en tu’zû resûlallâhi ve lâ en tenkihû ezvâcehu min ba’dihî ebedâ(ebeden), inne zâlikum kâne indallâhi azîmâ(azîmen).



Elmalı Hamdi Yazır

Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O´nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah´a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır.



Diyanet
Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber´in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber´i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber´in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah´ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.



Ahmed Hulusi
Ey iman edenler... O Nebi`nin evlerine, sizin için bir yemeğe izin verilmeniz dışında, girmeyin... (Bu da) onun (yemeğin pişme) vaktini beklemeksizin - gözlemeksizin (olsun)... Fakat davet olunduğunuzda girin... Yemek yedikten sonra da (ev halkı veya birbirinizle) lakırdıya dalmaksızın dağılın! Muhakkak ki bu (davranışınız - laubaliliğiniz), O Nebi`ye eziyet veriyor, fakat O sizden çekiniyor (bir şey diyemiyor kırmamak için)! Allâh, Hakk`ı açığa vurmaktan çekinmez! Onlardan (Nebi`nin eşlerinden) bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin... İşte bu, sizin kalpleriniz için de onların kalpleri için de daha temizdir... Sizin Rasûlullâh`a eziyet vermeniz de, O`ndan sonra O`nun eşlerini nikâhlamanız da ebeden olacak bir şey değildir... Muhakkak ki bu, Allâh indînde Aziym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber´in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber´i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber´in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah´ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.



Muhammed Esed
Siz ey imana ermiş olanlar! İzin verilmedikçe Peygamber´in evlerine girmeyin ve yemek için (davet edildiğiniz zaman erkenden) gidip hazırlanmasını beklemeye kalkışmayın, çağrıldığınızda (en uygun zamanda) girin, yemeği yiyince hemen ayrılın, lafa dalmayın. Bu durum Peygamberi üzebilir, ama sizden (gitmenizi istemeye de) çekinebilir fakat Allah doğru(yu size öğretmek)ten çekinmez. (Peygamber´in eşlerine gelince,) onlardan bir şey isteyeceğiniz vakit perde arkasından isteyin! Bu hem sizin kalplerinizin, hem de onlarınkinin temizliğini pekiştirir. Ayrıca sizin Allah´ın Elçisi´ni üzmeniz ve onun vefatından sonra eşlerini nikahlamanız caiz değildir, doğrusu bu, Allah nazarında büyük bir günahtır.



Edip Yüksel
Ey gerçeği onaylayanlar, peygamberin evine, yemeye çağrılmadan girmeyin. Öyle bir çağrıyı da beklemeyin. Çağrıldığınız vakit girebilirsiniz. Yemeği yedikten sonra ayrılıp dağılın. Hadislere (sözlere) dalmayın. Bu durum peygamberi üzüyor; ancak size bildirmekten utanıyordu. ALLAH gerçeği bildirmekten çekinmez. Onun hanımlarından bir şey istediğinizde onu bir perde ardından isteyiniz. Bu sizin kalbiniz ve onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. ALLAH’ın elçisini üzmemelisiniz ve ondan sonra onun eşleriyle asla evlenmemelisiniz, zira bu, ALLAH katında pek büyük bir günahtır.*



Mustafa İslamoğlu
Siz ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamber’in evlerine girmeyin; yemeğe (davet) edildiğinizde (erken gelip) yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; lakin ne zaman davet edilirseniz o zaman içeri girin! Yemeği yediğiniz zaman da hemen ayrılın, lafa dalmayın! Çünkü böyle yapmanız Peygamber’i üzebilir, fakat o bunu söylemek için sizden çekinir; ama Allah hakikati söylemekten asla çekinmez. (Ey mü’min erkekler!) Onlardan bir şey isteyeceğiniz zaman, kapı dışından isteyin: bu sizin kalplerinizin de, onların kalplerinin de daha temiz kalması için en uygun yoldur. Dahası sizin ne Allah Rasulü’nü üzmeniz, ne de ölümünden sonra onun eşleriyle evlenmeniz ebediyyen helal değildir: çünkü bütün bunlar Allah katında zaten çok büyük bir vebaldir.



Hakkı Yılmaz
Ey iman eden kimseler! Peygamber’in evlerine sadece –vaktine bakmaksızın–yemeğe izin verilince girin. Ama çağırıldığınız vakit hemen girin. Artık yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Söz için de beklemeyin. Şüphesiz bu hâliniz, Peygamber’e eziyet veriyor sonra da O, sizden çekiniyor. Allah ise haktan/gerçekten çekinmez. Onun hanımlarından bir kazanım istediğiniz zaman da perde arkasından/odalarına girmeden isteyin. Böyle yapmanız, sizin kalpleriniz ve onların kalpleri için daha temizdir. Ve sizin Allah’ın Elçisi’ne eziyet etmeniz ve kendisinden sonra hanımlarını da, sonsuza dek nikâh etmeniz olacak bir şey değildir. Bu, Allah katında çok büyüktür.