KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     35 : 44   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَوَلَمْ evelem
يَسِيرُوا yesīrū hiç gez(ip dolaş)madılar mı?
فِي
الْأَرْضِ l-erDi yeryüzünde
فَيَنْظُرُوا fe yenZurū görsünler
كَيْفَ keyfe nasıl
كَانَ kāne olduğunu
عَاقِبَةُ ǎāḳibetu sonunun
الَّذِينَ elleƶīne kimselerin
مِنْ min
قَبْلِهِمْ ḳablihim kendilerinden önceki
وَكَانُوا ve kānū onlar idiler
أَشَدَّ eşedde daha güçlü
مِنْهُمْ minhum bunlardan
قُوَّةً ḳuvveten kuvvet bakımından
وَمَا vemā ve yoktur
كَانَ kāne
اللَّهُ llahu Allah’ı
لِيُعْجِزَهُ liyuǎ’cizehu engelleyecek
مِنْ min hiçbir
شَيْءٍ şey'in şey
فِي
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerde
وَلَا ve lā ve yoktur
فِي
الْأَرْضِ l-erDi yerde
إِنَّهُ innehu şüphesiz O
كَانَ kāne
عَلِيمًا ǎlīmen bilendir
قَدِيرًا ḳadīran güçlüdür
 
Ayet Meali

E ve lem yesîrû fîl ardı fe yenzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim ve kânû eşedde minhum kuvveh(kuvveten), ve mâ kânallâhu lî yu’cizehu min şey’in fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), innehu kâne alîmen kadîrâ(kadîren).



Elmalı Hamdi Yazır

Yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Halbuki onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. Ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey Allah´ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır.



Diyanet
Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah´ı âciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür.



Ahmed Hulusi
Arzda gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu basîretle görsünler? Onlar (öncekiler) kuvvet itibarıyla bunlardan daha şiddetli idiler... Ne semâlarda ve ne de arzda hiçbir şey Allâh`ı etkisiz bırakacak değildir! Muhakkak ki O, Aliym`dir, Kaadir`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmediler mi? Onlar, kuvvet bakımından bunlardan daha zorluydular. Göklerde de yerde de Allah´ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Alîm´dir O, Kadîr´dir.



Muhammed Esed
Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden daha güçlü önceki (hakikat inkarcı)larının uğradıkları akibeti görmezler mi? Ve (görmezler mi) göklerde ve yerdeki hiçbir şey Allah´ın (iradesine) karşı gelemez, çünkü O, her şeyi bilendir ve gücünde sınırsızdır.



Edip Yüksel
Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmadılar mı? Onlar kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde hiçbir şey ALLAH’ı aciz bırakamaz. O, Bilendir, Güçlüdür.



Mustafa İslamoğlu
Şimdi onlar hiç yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin nasıl bir akıbete uğradığını görmediler mi? Oysa ki onların gücü bunlardan daha üstündü. Nitekim ne göklerde ne de yerde, hiçbir şeyin Allah’ı aciz bırakma imkan ve ihtimalı yoktur: çünkü O her şeyi bilir, üstün ve yüce kudret sahibidir.



Hakkı Yılmaz
Ve yeryüzünde gezip de bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Hâlbuki onlar, kuvvetçe kendilerinden daha çetin idiler. Göklerde ve yeryüzünde Allah’ı âciz bırakan hiçbir şey yoktur. Kesinlikle O, en iyi bilendir, en güçlü olandır.