KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     4 : 113   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَلَوْلَا velevlā ve olmasaydı
فَضْلُ feDlu lutfu
اللَّهِ llahi Allah’ın
عَلَيْكَ ǎleyke sana
وَرَحْمَتُهُ ve raHmetuhu ve acıması
لَهَمَّتْ lehemmet yeltenmişti
طَائِفَةٌ Tāifetun bir grup
مِنْهُمْ minhum onlardan
أَنْ en
يُضِلُّوكَ yuDillūke seni saptırmağa
وَمَا vemā
يُضِلُّونَ yuDillūne onlar saptıramazlar
إِلَّا illā başkasını
أَنْفُسَهُمْ enfusehum kendilerinden
وَمَا ve mā
يَضُرُّونَكَ yeDurrūneke sana zarar veremezler
مِنْ min hiçbir
شَيْءٍ şey'in şey
وَأَنْزَلَ ve enzele ve indirdi
اللَّهُ llahu Allah
عَلَيْكَ ǎleyke sana
الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı
وَالْحِكْمَةَ velHikmete ve hikmeti
وَعَلَّمَكَ ve ǎllemeke ve sana öğretti
مَا şeyleri
لَمْ lem
تَكُنْ tekun olmadığın
تَعْلَمُ teǎ’lemu biliyor
وَكَانَ ve kāne ve
فَضْلُ feDlu lutfu
اللَّهِ llahi Allah’ın
عَلَيْكَ ǎleyke sana
عَظِيمًا ǎZīmen büyüktür
 
Ayet Meali

Ve lev lâ fadlullâhi aleyke ve rahmetuhu le hemmet tâifetun minhum en yudıllûk(yudıllûke) ve mâ yudıllûne illâ enfusehum ve mâ yadurrûneke min şey’(şey’in) ve enzelallâhu aleykel kitâbe vel hikmete ve allemeke mâ lem tekun ta’lem(ta’lemu) ve kâne fadlullâhi aleyke azîmâ(azîmen).



Elmalı Hamdi Yazır

Eğer Allah´ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab (Kur´an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah´ın sana olan lütfu büyüktür.



Diyanet
Allah´ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab´ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah´ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.



Ahmed Hulusi
Eğer senin üzerinde Allâh fazlı ve "HÛ"viyetinin rahmeti olmasaydı, onlardan bir taife seni saptırmaya elbette yeltenirdi... (Oysa) onlar ancak kendilerini saptırırlar! Sana hiçbir zarar veremezler! Allâh sana Kitabı (Hakikat bilgisini) ve Hikmeti (Din ilmini, Sünnetullâh marifetini) inzâl etmiş (Esmâ boyutundan bilincine ulaştırmış) ve bilmediğini sana öğretmiştir... Allâh`ın sana lütfu Aziym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Eğer Allah´ın senin üzerindeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni şaşırtmaya mutlaka yeltenecekti. Ama onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar. Ve sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah sana Kitap´ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah´ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.



Muhammed Esed
Allahın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, o (kendilerine zulmede)nlerden bazısı seni saptırmaya çalışırdı; ama onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar. Sana asla bir zarar da veremezler, çünkü Allah sana bu ilahi kelamı indirmiş, hikmeti (vermiş) ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allahın sana olan lütfu gerçekten büyüktür.



Edip Yüksel
ALLAH’ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptıracaktı. Onlar, yalnız kendilerini saptırır; sana hiçbir zarar veremezler. ALLAH sana kitap ve bilgeliği indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. ALLAH’ın sana olan lütfu büyüktür.



Mustafa İslamoğlu
Allah’ın sana lutfu ve rahmeti olmasaydı, o(kendilerine zulüm yapa)nlardan bazısı seni saptırmaya çalışırdı; fakat onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar ve sana hiçbir zarar veremezler. Zira Allah sana bu kitabı indirmiş, sana doğru hüküm vermeyi ve bilmediklerini öğretmiştir. Çünkü Allah’ın sana olan lutfu gerçekten büyüktür.



Hakkı Yılmaz
Ve eğer senin üzerinde Allah’ın armağanları ve merhameti olmasaydı, kesinlikle onlardan bir akılsız, beyinsiz kesim seni saptırmaya çalışmıştı. Hâlbuki onlar, kendilerinden başkasını saptırmazlar ve sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab’ı ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeleri indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın senin üzerindeki armağanı çok büyüktür.