KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     4 : 115   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَمَنْ ve men kim de
يُشَاقِقِ yuşāḳiḳi karşı gelir
الرَّسُولَ r-rasūle Elçi’ye
مِنْ min
بَعْدِ beǎ’di sonra
مَا
تَبَيَّنَ tebeyyene belli olduktan
لَهُ lehu kendisine
الْهُدَىٰ l-hudā doğru yol
وَيَتَّبِعْ ve yettebiǎ’ ve uyarsa
غَيْرَ ğayra başkasına
سَبِيلِ sebīli yolundan
الْمُؤْمِنِينَ l-mu'minīne mü’minlerin
نُوَلِّهِ nuvellihi onu yöneltiriz
مَا
تَوَلَّىٰ tevellā döndüğü (yola)
وَنُصْلِهِ ve nuSlihi ve sokarız
جَهَنَّمَ cehenneme cehenneme
وَسَاءَتْ ve sā'et ne kötü
مَصِيرًا meSīran bir gidiş yeridir
 
Ayet Meali

Ve men yuşâkıkır resûle min ba’di mâ tebeyyene lehul hudâ ve yettebi’ gayre sebîlil mu’minîne nuvellıhî mâ tevellâ ve nuslihî cehennem(cehenneme) ve sâet masîrâ(masîran).



Elmalı Hamdi Yazır

Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber´e karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir.



Diyanet
Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber´e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.



Ahmed Hulusi
Kim hakikat apaçık belli olduktan sonra Rasûle karşı gelir, iman edenlerin yolundan gayrına saparsa, gittiği yola terk eder sonunda da cehennemi boylatırız! Ne kötü bir yaşama dönüştür o!



Yaşar Nuri Öztürk
Erdirici kılavuzluk kendisine ayan-beyan geldikten sonra, resulden kopup müminlerin yolunun dışını izleyeni biz, yöneldiğiyle kaynaştırır, sonra da cehenneme sallarız. Ne kötü bir dönüş yeridir o!



Muhammed Esed
Ama, kendisine hidayet bahşedildikten sonra Peygamber ile bağını koparan ve müminlerin yolundan başka bir yola sapana gelince, onu kendi tercih ettiği yolda bırakacak ve ona cehennemi tattıracağız: o ne kötü bir sondur!



Edip Yüksel
Doğru yol kendisine belli olduktan sonra kim elçiye karşı gelir ve gerçeği onaylayanların yolundan farklı bir yol edinirse, seçtiği yöne kendisini yöneltir ve onu cehenneme atarız. Ne kötü bir dönüş noktasıdır orası.



Mustafa İslamoğlu
Fakat kendisine doğru yol ayan açık belli olduktan sonra Peygamber ile yollarını ayıran ve mü’minlerin yolundan başka yollara sapan kimseyi kendi tercihiyle baş başa bırakacak ve onu cehenneme sokacağız: O ne berbat bir ikametgahtır!



Hakkı Yılmaz
Ve kim kendisine doğru yol apaçık ortaya çıktıktan sonra Elçi’ye karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başkasını izlerse, Biz, onu döndüğü şeye döndürürüz ve onu cehenneme sokarız. O da ne kötü bir gidiş yeridir!