KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     4 : 153   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
يَسْأَلُكَ yes’eluke senden istiyorlar
أَهْلُ ehlu ehli
الْكِتَابِ l-kitābi Kitap
أَنْ en
تُنَزِّلَ tunezzile indirmeni
عَلَيْهِمْ ǎleyhim kendilerine
كِتَابًا kitāben bir Kitap
مِنَ mine -ten
السَّمَاءِ s-semāi gök-
فَقَدْ feḳad muhakkak
سَأَلُوا seelū istemişler
مُوسَىٰ mūsā Musa’dan
أَكْبَرَ ekbera daha büyüğünü
مِنْ min
ذَٰلِكَ ƶālike bundan
فَقَالُوا feḳālū demişlerdi
أَرِنَا erinā bize göster
اللَّهَ llahe Allah’ı
جَهْرَةً cehraten açıkça
فَأَخَذَتْهُمُ feeḣaƶethumu derhal onları yakalamıştı
الصَّاعِقَةُ S-Sāǐḳatu yıldırım gürültüsü
بِظُلْمِهِمْ biZulmihim haksızlıklarından dolayı
ثُمَّ ṧumme sonra
اتَّخَذُوا tteḣaƶū tutmuşlardı
الْعِجْلَ l-ǐcle buzağıyı (tanrı)
مِنْ min
بَعْدِ beǎ’di sonra
مَا
جَاءَتْهُمُ cā'ethumu kendilerine geldikken
الْبَيِّنَاتُ l-beyyinātu açık deliller
فَعَفَوْنَا feǎfevnā vazgeçtik
عَنْ ǎn
ذَٰلِكَ ƶālike bundan da
وَاتَيْنَا ve āteynā ve verdik
مُوسَىٰ mūsā Musa’ya
سُلْطَانًا sulTānen bir yetki
مُبِينًا mubīnen açık
 
Ayet Meali

Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad seelû mûsâ ekbere min zâlike fe kâlû erinallâhe cehreten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen).



Elmalı Hamdi Yazır

Kitap ehli, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Musa´dan bundan daha büyüğünü istemişler ve: «Allah´ı bize açıkça göster» demişlerdi. Haksızlıkları sebebiyle onları yıldırım çarptı. Sonra kendilerine açık deliller geldiği halde buzağıyı (tanrı) edinmişlerdi. Onları bundan dolayı da affettik. Ve Musa´ya açık bir delil (yetki) verdik.



Diyanet
Ehl-i kitap senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Onlar Musa´dan, bunun daha büyüğünü istemişler de, «Bize Allah´ı apaçık göster» demişlerdi. Zulümleri sebebiyle hemen onları yıldırım çarptı. Bilâhare kendilerine açık deliller geldikten sonra buzağıyı (tanrı) edindiler. Biz bunu da affettik. Ve Musa´ya apaçık delil (ve yetki) verdik.



Ahmed Hulusi
Ehli kitap (Yahudiler) senden, kendilerine "Gökten yazılı Kitap" indirmeni istiyorlar... Gerçekten (onlar) bundan daha büyüğünü Musa`dan istediler... "Allâh`ı açıktan bize göster" demişlerdi de, zulümleri yüzünden onları yıldırım çarptı... Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra tutup buzağıya tapınmaya başladılar... Bunu da affettik ve Musa`ya apaçık bir kudret verdik.



Yaşar Nuri Öztürk
Ehlikitap, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Zaten onlar Mûsa´dan da bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: "Allah´ı bize açıktan göster." Bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım çarpmıştı. Sonra kendilerine açık-seçik kanıtların gelişi ardından buzağıya taptılar. Biz onların bu günahını da affettik. Biz Mûsa´ya apaçık bir kanıt/bir hükmetme gücü verdik.



Muhammed Esed
Tevratın izleyicileri, (ey Peygamber!) gökten kendilerine bir vahiy indirmeni isterler. Onlar Musadan bunun daha büyüğünü istemişler ve "Bizi Allah ile yüz yüze getir" demişlerdi de bu çarpıklıkları yüzünden onları bir ceza yıldırımı çarpmıştı. Daha sonra (altın) buzağıya tapmaya başlamışlardı ve hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra yapmışlardı bunu. Yine de bu (günahları)nı silmiş ve Musaya (hakikatin) açık kanıtını bahşetmiştik,



Edip Yüksel
Kitap halkı, senin kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Musa’dan bunun daha büyüğünü istemiş ve, "Bize ALLAH’ı fiziksel olarak göster" demişlerdi. Böyle sınırı aşmalarından ötürü onlara yıldırım çarptı. Kendilerine apaçık deliller gelmesine rağmen buzağıya hizmet ettiler. Onları yine affettik. Musa’ya da apaçık bir yetki verdik.



Mustafa İslamoğlu
Önceki vahyin takipçisi olan (Yahudiler), senden, gökten kendilerine özel bir kitap indirmeni istiyorlar. Onlar Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişler ve "Bize Allah’ı doğrudan göster!" demişlerdi. Bu densizlikleri yüzünden yıldırım çarpmışa döndüler. Daha sonra kendilerine (tevhidin) apaçık belgeleri geldiği halde buzağı (heykeli)ne tapınmaya başladılar. Yine de onları bu günahlarından arındırmış, Musa’ya ise güçlü bir (nübüvvet) delili bahşetmiş



Hakkı Yılmaz
Kitap Ehli, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Ve kesinlikle onlar Mûsâ’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi de: “Allah’ı bize açıkça göster” demişlerdi. Sonra da haksızlıkları sebebiyle onları yıldırım çarptı. Sonra da kendilerine açık deliller geldiği hâlde altını ilâh edinmişlerdi. Sonra Biz onları bundan dolayı da affettik. Ve Biz, Mûsâ’ya apaçık bir kanıt verdik.