KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     45 : 22   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَخَلَقَ ve ḣaleḳa ve yaratmıştır
اللَّهُ llahu Allah
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti gökleri
وَالْأَرْضَ vel’erDe ve yeri
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi gerçek olarak
وَلِتُجْزَىٰ velituczā cezalandırılsın diye
كُلُّ kullu her
نَفْسٍ nefsin can
بِمَا bimā şey ile
كَسَبَتْ kesebet kazandığı
وَهُمْ ve hum ve olnara
لَا asla
يُظْلَمُونَ yuZlemūne haksızlık edilmesin
 
Ayet Meali

Ve halakallâhus semâvâti vel arda bil hakkı ve li tuczâ kullu nefsin bimâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Halbuki Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Hem de herkese yaptığının karşılığı verilmek üzere, onlara asla haksızlık edilmez.



Diyanet
Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez.



Ahmed Hulusi
Allâh, semâları (bilinçleri) ve arzı (bedeni) Hak olarak (Esmâ`sıyla) yarattı; her kişi kazandığının sonucunu yaşasın diye; onlara haksızlık edilmez!



Yaşar Nuri Öztürk
Ve Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Ta ki her benlik, kazancının karşılığıyla, hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.



Muhammed Esed
Çünkü Allah, gökleri ve yeri (deruni bir) hakikate göre yarattı ve (bu sebeple diledi ki) her insan kazandığının karşılığını görsün ve hiç kimseye haksızlık yapılmasın.



Edip Yüksel
ALLAH gökleri ve yeri belli bir amaç için yarattı ki her can, kazandığının karşılığını haksızlığa uğramadan görsün.



Mustafa İslamoğlu
Ama Allah gökleri ve yeri gerçek bir amaç uğruna yarattı ki, her insan kendi kazandığının karşılığını görebilsin ve hiç kimseye haksızlık yapılmasın.



Hakkı Yılmaz
Ve Allah, gökleri ve yeryüzünü gerçek ile ve de her kişiyi yaptığı ile karşılıklandırmak için oluşturdu. Ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.