KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     46 : 7   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَإِذَا ve iƶā ve zaman
تُتْلَىٰ tutlā okunduğu
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara
ايَاتُنَا āyātunā ayetlerimiz
بَيِّنَاتٍ beyyinātin açık açık
قَالَ ḳāle dediler
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَفَرُوا keferū inkar eden(ler)
لِلْحَقِّ lilHaḳḳi hakk için
لَمَّا lemmā
جَاءَهُمْ cā'ehum kendilerine gelen
هَٰذَا hāƶā bu
سِحْرٌ siHrun bir büyüdür
مُبِينٌ mubīnun apaçık
 
Ayet Meali

Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne keferû lil hakkı lemmâ câehum hâzâ sihrun mubîn(mubînun).



Elmalı Hamdi Yazır

Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: «Bu apaçık bir büyüdür.» dediler.



Diyanet
Âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.



Ahmed Hulusi
İşaretlerimiz kendilerine apaçık bildirildiğinde, o hakikat bilgisini inkâr edenler, kendilerine geldiğinde Hak için: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.



Yaşar Nuri Öztürk
Herşeyi ayan beyan gösteren ayetlerimiz onlara okunduğunda, kendilerine gelmiş olan hakkı inkâr edenler şöyle derler: "Açık bir büyüdür bu!"



Muhammed Esed
Ama mesajlarımız ne zaman onlara bütün açıklığıyla iletildiyse, hakikati inkara şartlanmış olanlar, hakikat kendilerine iletilir iletilmez onun hakkında, "Bu, göz boyayan bir büyüden başka bir şey değil!" diye konuşurlar.



Edip Yüksel
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kendilerine gelen gerçeğe karşı çıkanlar, "Bu, açıkça bir büyüdür" dediler.



Mustafa İslamoğlu
Evet ne zaman ayetlerimiz onlara bütün açıklığıyla tebliğ edildiyse, inkar eden kimseler ayaklarına kadar gelen hakikat için "Bu etkili bir sihirdir!" dediler.



Hakkı Yılmaz
Ve Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimseler, kendilerine gelen “hak” için: “Bu apaçık bir büyüdür” dediler.