KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     5 : 18   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَتِ ve ḳāleti ve dediler
الْيَهُودُ l-yehūdu Yahudiler
وَالنَّصَارَىٰ ve nneSārā ve hıristiyanlar
نَحْنُ neHnu biz
أَبْنَاءُ ebnā'u oğullarıyız
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَأَحِبَّاؤُهُ ve eHibbā'uhu ve sevgilileriyiz
قُلْ ḳul de ki
فَلِمَ felime o halde niçin
يُعَذِّبُكُمْ yuǎƶƶibukum size azabediyor
بِذُنُوبِكُمْ biƶunūbikum günahlarınızdan ötürü
بَلْ bel hayır
أَنْتُمْ entum siz de
بَشَرٌ beşerun birer insansınız
مِمَّنْ mimmen
خَلَقَ ḣaleḳa O’nun yaratıklarından
يَغْفِرُ yeğfiru bağışlar
لِمَنْ limen kimseyi
يَشَاءُ yeşā'u dilediği
وَيُعَذِّبُ ve yuǎƶƶibu ve azabeder
مَنْ men kimseye
يَشَاءُ yeşā'u dilediği
وَلِلَّهِ velillahi Allah’ındır
مُلْكُ mulku mülkü
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerin
وَالْأَرْضِ vel’erDi ve yerin
وَمَا ve mā bulunan herşeyin
بَيْنَهُمَا beynehumā ve ikisi arasında
وَإِلَيْهِ ve ileyhi O’nadır
الْمَصِيرُ l-meSīru dönüş de
 
Ayet Meali

Ve kâletil yahûdu ven nasârâ nahnu ebnâullâhi ve ehıbbâuh(ehıbbâuhu) kul fe lime yuazzibukum bi zunûbikul bel entum beşerun mimmen halak(halaka) yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâ(yeşâu) ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve ileyhil masîr(masîru).



Elmalı Hamdi Yazır

Yahudiler ve hıristiyanlar, «Biz Allah´ın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler. De ki: « O halde niçin günahlarınızdan ötürü (Allah ) size azab ediyor?» Hayır, siz de O´nun yaratıklarından birer insansınız. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mülkü Allah´ındır. Nihayet dönüş de O´nadır.



Diyanet
Yahudiler ve hıristiyanlar «Biz Allah´ın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O´nun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkiyeti Allah´a aittir. Sonunda dönüş de ancak O´nadır.



Ahmed Hulusi
Yahudi ve Nasara: "Biz Allâh`ın oğulları ve O`nun sevdikleriyiz" dediler... De ki: "Öyle ise sizi niçin suçlarınız yüzünden azaplandırıyor?"... Hayır, siz de O`nun yarattığı bir beşersiniz... Dilediğini mağfiret eder, dilediğine azap eder... Semâların, arzın ve ikisi arasındakilerin mülkü Allâh içindir... Dönüş O`nadır!



Yaşar Nuri Öztürk
Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah´ın oğulları ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O´nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah´ındır. Dönüş de O´nadır.



Muhammed Esed
(Hem) Yahudiler ve (hem de) Hıristiyanlar, "Biz Allahın çocuklarıyız, ve Onun sevgili kulları!" derler. De ki: "Öyleyse, Allah, neden günahlarınızdan dolayı size azap çektirsin? Hayır, siz Onun yarattığı (ölümlü) insanlardan başka bir şey değilsiniz! O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap çektirir: Zira göklerde ve yerde ve ikisi arasında bulunan her şey üzerindeki hükümranlık Allaha aittir ve bütün yolculuklar Onda nihayet bulur."



Edip Yüksel
Yahudiler ve Hıristiyanlar, "Biz ALLAH’ın çocukları ve sevgilileriyiz" dediler. "Öyleyse günahlarınızdan ötürü neden sizi cezalandırıyor? Siz sadece O’nun yarattığı insanlardansınız" de. Dileyeni/dilediğini de bağışlar, dileyeni/dilediğini de cezalandırır. Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin egemenliği ALLAH’a ait olup dönüş de O’nadır.



Mustafa İslamoğlu
Yahudiler ve Hıristiyanlar "Bizler Allah’ın çocukları ve can dostlarıyız!" dediler. De ki: "Öyleyse neden günahlarınız yüzünden sizi cezalandırıyor? Aksine siz O’nun yarattığı insanlardan sadece bir kısmısınız. O müstehak olanın bağışlanmasını diler, (cezayı) dileyeni de cezalandırmayı diler; zira göklerde, yerde ve her ikisi arasındaki şeylerin tümü üzerinde hükümranlık Allah’a aittir ve dönüş O’nadır.



Hakkı Yılmaz
Ve Yahudiler, Hristiyanlar, “Biz, Allah’ın oğullarıyız ve O’nun sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Madem öyle niçin günahlarınız sebebiyle Allah size azap ediyor?” Tam tersi, siz, O’nun oluşturduklarından birer beşersiniz. O dilediği kişiyi bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin sahipliği, yönetimi de Allah’ındır. Dönüş de yalnızca O’nadır.