KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     5 : 45   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَكَتَبْنَا ve ketebnā ve yazdık
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara
فِيهَا fīhā onda
أَنَّ enne mukakkak
النَّفْسَ n-nefse cana
بِالنَّفْسِ bin-nefsi can
وَالْعَيْنَ vel’ǎyne ve göze
بِالْعَيْنِ bil-ǎyni göz
وَالْأَنْفَ vel’enfe ve buruna
بِالْأَنْفِ bil-enfi burun
وَالْأُذُنَ vel’uƶune ve kulağa
بِالْأُذُنِ bil-uƶuni kulak
وَالسِّنَّ ve ssinne ve dişe
بِالسِّنِّ bis-sinni diş
وَالْجُرُوحَ velcurūHa ve yaralara
قِصَاصٌ ḳiSāSun kısas
فَمَنْ femen kim
تَصَدَّقَ teSaddeḳa bağışlarsa
بِهِ bihi bunu
فَهُوَ fehuve o
كَفَّارَةٌ keffāratun keffaret olur
لَهُ lehu kendisi için
وَمَنْ ve men ve kim
لَمْ lem
يَحْكُمْ yeHkum hükmetmezse
بِمَا bimā ile
أَنْزَلَ enzele indirdiği
اللَّهُ llahu Allah’ın
فَأُولَٰئِكَ feulāike işte
هُمُ humu onlar
الظَّالِمُونَ Z-Zālimūne zalimlerdir
 
Ayet Meali

Ve ketebnâ aleyhim fîhâ ennen nefse bin nefsi vel ayne bil ayni vel enfe bil enfi vel uzune bil uzuni ves sinne bis sinni vel curûha kısâs(kısâsun) fe men tesaddeka bihî fe huve keffâretun leh(lehu) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz Tevrat´ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah´ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.



Diyanet
Tevrat´ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah´ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.



Ahmed Hulusi
Onda (Tevrat`ta), onlara şöyle hükmettik: "Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak ve dişe diş! Yaralarda da eş değer karşılık..." Fakat kim onu (kısas hakkını) bağışlarsa, o onun için geçmiş suçlarına örtü olur!.. Kim Allâh`ın inzâl ettiği (hüküm) ile hükmetmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.



Yaşar Nuri Öztürk
O Kitap´ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah´ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.



Muhammed Esed
Ve onlar için (Tevratta) hükmettik: cana can, göze göz, dişe diş, kulağa kulak, buruna burun ve yaralamalarda (benzer) bir karşılık; ama kim hayrı için ondan vazgeçerse, bu geçmiş günahlarının bir kısmına kefaret olacaktır. Allahın vahyettiğine göre hüküm vermeyenler, işte onlar zalimlerdir!



Edip Yüksel
Orada onlara: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara ödeşmeyi emrettik. Kim bu hakkından vazgeçerse günahlarını örter. ALLAH’ın indirdiği ile hüküm vermeyenler zalimdir.



Mustafa İslamoğlu
Onlara orada şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralamalarda eş değer bir karşılık; fakat kim de onu bağışlarsa, o kendi günahlarına keffarettir. Ama Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridirler.



Hakkı Yılmaz
Ve Biz, Tevrât’ta onlara, zata zat, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş yazdık. Yaralara kısas vardır. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendisi için kefaret olur. Ve kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar yanlış; kendi zararlarına iş yapanların ta kendileridir.