KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     57 : 27   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
ثُمَّ ṧumme sonra
قَفَّيْنَا ḳaffeynā ardarda gönderdik
عَلَىٰ ǎlā üzerine
اثَارِهِمْ āṧārihim bunların izleri
بِرُسُلِنَا birusulinā elçilerimizi
وَقَفَّيْنَا ve ḳaffeynā ve onların ardına kattık
بِعِيسَى biǐysā Îsa’yı
ابْنِ bni oğlu
مَرْيَمَ meryeme Meryem
وَاتَيْنَاهُ ve āteynāhu ve ona verdik
الْإِنْجِيلَ l-incīle İncil’i
وَجَعَلْنَا ve ceǎlnā ve koyduk
فِي içine
قُلُوبِ ḳulūbi kalbleri
الَّذِينَ elleƶīne
اتَّبَعُوهُ ttebeǔhu ona uyanların
رَأْفَةً ra’feten şefkat
وَرَحْمَةً ve raHmeten ve merhamet
وَرَهْبَانِيَّةً verahbāniyyeten ve ruhbanlığı
ابْتَدَعُوهَا btedeǔhā icadettikleri
مَا
كَتَبْنَاهَا ketebnāhā biz yazmamıştık
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara
إِلَّا illā dışında bir şey
ابْتِغَاءَ btiğā'e kazanmaları
رِضْوَانِ riDvāni rızasını
اللَّهِ llahi Allah’ın
فَمَا femā ama
رَعَوْهَا raǎvhā ona uymadılar
حَقَّ Haḳḳa hakkıyla
رِعَايَتِهَا riǎāyetihā riayet ederek
فَاتَيْنَا fe āteynā biz de verdik
الَّذِينَ elleƶīne kimselere
امَنُوا āmenū iman eden(lere)
مِنْهُمْ minhum onlardan
أَجْرَهُمْ ecrahum mükafatlarını
وَكَثِيرٌ vekeṧīrun fakat birçoğu
مِنْهُمْ minhum onlardan
فَاسِقُونَ fāsiḳūne yoldan çıkmıştır
 
Ayet Meali

Summe kaffeynâ alâ âsârihim bi rusulinâ ve kaffeynâ bi’îsebni meryeme ve âteynâhul incîle ve cealnâ fî kulûbillezînet tebeûhu re’feten ve rahmeh(rahmeten), ve rahbâniyyetenibtedeûhâ mâ ketebnâhâ aleyhim illebtigâe rıdvânillâhi fe mâ reavhâ hakka riâyetihâ, fe âteynellezîne âmenû minhum ecrehum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa´yı da arkalarından gönderdik, ona İncil´i verdik ve ona uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu, biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.



Diyanet
Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa´yı da arkalarından gönderdik, ona İncil´i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.



Ahmed Hulusi
Sonra Rasûllerimizle onların eserleri üzere takviye ettik! Meryem`in oğlu İsa ile de takviye ettik; Ona İncil`i (müjde olan BİLGİ) verdik... Ona tâbi olanların kalplerinde şefkat, sınırsız hoşgörü ve rahmet ve Ruhbaniyet (Allâh`a ermeyi) oluşturduk; bu amaçla yaptıkları ruhbaniyet çalışmalarını ise (çok büyük korku dolayısıyla sırf uhrevî - ruhanî yaşama dönük çalışma) onlar uydurdular! (Oysa) onu (Ruhbaniyeti) onlara mükellef kılmamıştık. Ancak Allâh`ın rıdvanını (cennet nimetlerini) talep etmek için bunu başlattılar... (Ama) ona hakkıyla da riayet etmediler! Onlardan iman edenlere ecirlerini verdik... (Ancak) onlardan (ruhbanlardan) çoğunun inancı bozuktur!



Yaşar Nuri Öztürk
Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem´in oğlu İsa´yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil´i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid´at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah´ın rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır.



Muhammed Esed
Ve sonra onların ardından öteki elçilerimizi gönderdik; ve (zaman içinde) arkalarından kendisine İncil verdiğimiz Meryem oğlu İsa´yı gönderdik; o´na (sadık bir şekilde) uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Ruhbanca riyazete gelince, Biz onlara bunu emretmedik, Allah´ın rızasını kazanmak arzusuyla onu kendileri uydurdu. Ama sonra ona, (her zaman) gerektiği gibi uymadılar, böylece Biz, (gerçekten) iman etmiş olanlara karşılığını verdik, ama onların çoğu yoldan çıkmışlardı.



Edip Yüksel
Sonra onların peşinden, ard arda elçilerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa’yı da gönderdik ve ona İncil’i verdik. Onu izleyenlerin gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Fakat, bizim kendileri için onaylamadığımız bir ruhbanlık uydurdular. Halbuki onlardan sadece ALLAH’ı hoşnut edecek hususlara uymalarını istemiştik. Üstelik ruhbanlığa hakkıyla da uymadılar. Aralarından gerçeği onaylayanlara ödüllerini verdik; ancak çokları yoldan çıkmışlardı.



Mustafa İslamoğlu
Sonra onların peşinden (başka) elçilerimizi de getirdik; peşlerinden de Meryem oğlu İsa’yı getirdik ve ona İncil’i verdik; ve ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Ama ruhbanlık başka... Onu kendilerine emretmediğimiz halde onlar uydurdu, gerekçesi de Allah’ın rızasını kazanmaktı; fakat onun gereklerine de hakkıyla riayet etmediler ya... Neticede Biz onlardan iman eden kimselere karşılıklarını verdik; fakat yine onlardan bir çoğu yoldan saptılar.



Hakkı Yılmaz
Sonra, bunların izinden ardarda elçilerimizi gönderdik. Meryem oğlu Îsâ’yı da arkalarından gönderdik; kendisine İncîl’i verdik ve o’na uyan kimselerin kalplerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlık; onu, onların üzerine Biz yazmadık. Sadece Allah rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Sonra da buna gereği gibi riâyet etmediler. Sonra da Biz, onlardan iman eden kimselere karşılıklarını verdik. Onlardan pek çoğu da hak yoldan çıkmış olanlardır.