KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     58 : 13   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَأَشْفَقْتُمْ eeşfeḳtum korktunuz mu?
أَنْ en
تُقَدِّمُوا tuḳaddimū vermenizden
بَيْنَ beyne önce
يَدَيْ yedey önce
نَجْوَاكُمْ necvākum gizli konuşmanızdan
صَدَقَاتٍ Sadeḳātin sadaka
فَإِذْ feiƶ çünkü
لَمْ lem
تَفْعَلُوا tef’ǎlū yapmadınız
وَتَابَ ve tābe ve affetti
اللَّهُ llahu Allah
عَلَيْكُمْ ǎleykum sizi
فَأَقِيمُوا feeḳīmū artık kılın
الصَّلَاةَ S-Salāte namazı
وَاتُوا ve ātū ve verin
الزَّكَاةَ z-zekāte zekatı
وَأَطِيعُوا ve eTīǔ ve ita’at edin
اللَّهَ llahe Allah’a
وَرَسُولَهُ ve rasūlehu ve Elçisine
وَاللَّهُ vallahu ve Allah
خَبِيرٌ ḣabīrun bilmektedir
بِمَا bimā şeyleri
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne yaptıklarınız
 
Ayet Meali

E eşfaktum en tukaddimû beyne yedey necvâkum sadekât(sadekâtin), fe iz lem tef’alû ve tâballâhu aleykum, fe ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve etîûllâhe ve resûleh(resûlehu), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah´a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.



Diyanet
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah´a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.



Ahmed Hulusi
(Rasûlullâh ile) özel görüşme öncesi sadakalar vermekten korktunuz... Bu uygulamayı (cimrilikten dolayı) yapmadınız -(ama) Allâh sizin tövbenizi kabul etti- (artık) salâtı ikame edin, zekâtı verin; Allâh`a ve Rasûlüne itaat edin! Allâh yaptıklarınızı Habiyr`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Gizli konuşmanızdan önce, sadakalar vermekten ürperdiniz mi? Çünkü yapmadınız. Allah size tövbe nasip etti. Artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah´a ve resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.



Muhammed Esed
(Elçi´ye) danışmanız vesilesiyle kimseye bir yardımda bulunmamaktan dolayı (günah işlemiş olabileceğinizden) korkuyor musunuz? Eğer (imkanlarınızın olmamasından dolayı) bunu yapamazsanız ve Allah size affediciliğini gösterirse, siz de namazlarınızda devamlı ve dikkatli olun ve (sadece) arındırıcı yükümlülüklerinizi yerine getirin ve (böylece) Allah´a ve Elçisi´ne itaat edin! Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.



Edip Yüksel
Özel görüşmenizden önce bir sadaka vermekten çekindiniz mi ki onu uygulamadınız? ALLAH tövbenizi kabul eder. Namazı gözetin, zekatı verin, ALLAH’a ve elçisine uyun. ALLAH yaptıklarınızdan haberdardır.



Mustafa İslamoğlu
(Elçi ile) özel görüşme talebinizden önce, sadaka türü bir şeyler vermekten dolayı sizde şafak attı, öyle mi? Hemen belli oldu bunu yapamayacağınız ve Allah sizin pişmanlığınızı kabul etti: haydi artık namazı hakkını vererek kılın, zekatı gönlünüzden gele gele verin, Allah’a ve Rasulüne itaat edin: zira Allah yaptıklarınızdan ayrıntısıyla haberdardır.



Hakkı Yılmaz
Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten korktunuz mu? İşte, yapmadınız. Ve Allah, sizin bilinçle hatadan dönüşünüzü kabul etti. Artık salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekâtı/verginizi verin, Allah’a ve Elçisi’ne itaat edin. Ve Allah, yaptıklarınıza en çok haberi olandır.