KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     6 : 53   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike böylece
فَتَنَّا fetennā biz denedik
بَعْضَهُمْ beǎ’Dehum onların kimini
بِبَعْضٍ bibeǎ’Din kimi ile
لِيَقُولُوا liyeḳūlū demeleri için
أَهَٰؤُلَاءِ ehā'ulā'i şunlara mı?
مَنَّ menne lutfu layık gördü
اللَّهُ llahu Allah
عَلَيْهِمْ ǎleyhim kendilerine
مِنْ min -dan
بَيْنِنَا beyninā aramız-
أَلَيْسَ eleyse değil midir?
اللَّهُ llahu Allah
بِأَعْلَمَ bieǎ’leme daha iyi bilen
بِالشَّاكِرِينَ biş-şākirīne şükredenleri
 
Ayet Meali

Ve kezâlike fetennâ ba’dahum bi ba’din li yekûlû e hâulâi mennallâhu aleyhim min beyninâ, e leysallâhu bi a’leme biş şâkirîn(şâkirîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz onlardan kimini kimi ile, «Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü» desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?



Diyanet
«Aramızdan Allah´ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?



Ahmed Hulusi
İşte böylece onların kimini kimiyle imtihan ettik, "Allâh aramızdan şunlara mı (bazı yoksul, dar gelirli kimselere) lütufta bulundu?" desinler diye... Allâh, değerlendirenleri daha iyi bilen değil midir?



Yaşar Nuri Öztürk
Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?



Muhammed Esed
İşte bu şekilde insanları birbirleri aracılığıyla sınarız, ki sonunda, "Acaba Allah bizim yerimize onlara mı lütufta bulundu?" diye sorsunlar. Kimin (kendisine) şükrettiğini en iyi bilen Allah değil mi?



Edip Yüksel
Birbiriyle böylece sınadık ki "ALLAH’ın aramızdan seçip nimetlendirdiği kişiler bunlar mı" desinler. ALLAH güzel karşılık verenleri daha iyi bilmiyor mu!



Mustafa İslamoğlu
İşte bu şekilde insanları birbiriyle sınarız ki, "Acaba Allah bizi bırakıp da onlara mı ikramda bulundu?" diye sorsunlar. Kimin şükrettiğini en iyi bilen Allah değil midir?



Hakkı Yılmaz
Ve Biz, “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?!” desinler diye, onlardan bazısını bazısı ile böyle ateşlere sürükledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenleri daha iyi bilen değil midir?