KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     65 : 7   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
لِيُنْفِقْ liyunfiḳ nafaka versin
ذُو ƶū sahip (olan)
سَعَةٍ seǎtin geniş imkana
مِنْ min göre
سَعَتِهِ seǎtihi genişliğine
وَمَنْ ve men ve kimse
قُدِرَ ḳudira kısıtlı olan
عَلَيْهِ ǎleyhi aleyhine
رِزْقُهُ rizḳuhu rızkı
فَلْيُنْفِقْ felyunfiḳ versin
مِمَّا mimmā şeyden
اتَاهُ ātāhu kendisine verdiği
اللَّهُ llahu Allah’ın
لَا
يُكَلِّفُ yukellifu sorumlu tutmaz
اللَّهُ llahu Allah
نَفْسًا nefsen bir kişiye
إِلَّا illā başkasıyla
مَا
اتَاهَا ātāhā verdiğinden
سَيَجْعَلُ seyec’ǎlu yaratacaktır
اللَّهُ llahu Allah
بَعْدَ beǎ’de sonra
عُسْرٍ ǔsrin bir güçlükten
يُسْرًا yusran bir kolaylık
 
Ayet Meali

Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî), ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh(âtâhullâhu), lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ, seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ(yusren).



Elmalı Hamdi Yazır

Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allah´ın kendisine verdiğinden versin. Allah bir kişiye ne vermişse ancak onu teklif eder. Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.



Diyanet
İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah´ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.



Ahmed Hulusi
Varlık sahibi olan, kendi zenginliğine göre nafaka versin. İmkânları daraltılmış kimse de Allâh`ın kendisine verdiğine göre nafakasını versin... Allâh hiç kimseyi, ona verdiğinden ötesiyle sorumlu tutmaz! Allâh zorluktan sonra bir kolaylık oluşturur!



Yaşar Nuri Öztürk
Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah´ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.



Muhammed Esed
(Bütün bu durumlarda,) geniş imkanlara sahip olan kişi, genişliği ile uyumlu olarak harcasın; rızık imkanları dar olan kimse ise Allah´ın kendisine verdiğine uygun şekilde harcasın! Allah hiç kimseye kendi verdiğinden daha fazlasını yüklemez; (ve mümkündür ki) Allah sıkıntıdan sonra rahatlık verecektir.



Edip Yüksel
Varlıklı kimse varlığı oranında nafaka yardımında bulunsun. Dar gelirli ise, ALLAH’ın kendisine verdiğinden versin. ALLAH bir kimseye vermiş olduğundan fazla bir sorumluluk yüklemez. ALLAH zorluktan sonra kolaylık getirecektir.



Mustafa İslamoğlu
(Neticede) imkanı olanlar, imkanları nisbetinde harcama yapsın; maddi imkanı dar olanlar da Allah’ın kendisine verdiği kadar harcama yapsın: Allah hiç kimseye verdiği imkandan fazlasını yüklemez; (belki de) Allah, bir zorluktan sonra bir kolaylık ihsan edecektir.



Hakkı Yılmaz
Geniş imkânları olanlar, geniş imkânlarına göre harcasınlar/ nafaka versinler. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah’ın kendisine verdiğinden versin. Allah, hiçbir kişiye ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır.