KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Fe-Ra-Gayn      ف ر غ 

İşi bitmek, serbest kalmak

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

Gövde(ler)

3 kez أَفْرِغْ
2 kez فَرَغْ
1 kez فَٰرِغ

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


أَفْرِغْ
[HyperLink1] 2:250     أَفْرِغْ     efriğ     dök
 
Fiil  İf’al Kalıbı       2. şahıs, Eril, Tekil  Emir Kipi      
    

وَلَمَّا بَرَزُوا لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِ قَالُوا رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ

Ve lemmâ berazû li câlûte ve cunûdihî kâlû rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Câlût ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar: "Ey Rabb´imiz, üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır. Ve küfre sapanlara karşı bize yardım et."
 


أَفْرِغْ
[HyperLink1] 7:126     أَفْرِغْ     efriğ     boşalt
 
Fiil  İf’al Kalıbı       2. şahıs, Eril, Tekil  Emir Kipi      
    

وَمَا تَنْقِمُ مِنَّا إِلَّا أَنْ آمَنَّا بِآيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَاءَتْنَا ۚ رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ

Ve mâ tenkımu minnâ illâ en âmennâ bi âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne).

"Sen bizden, sırf Rabbimizin ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al."
 


أَفْرِغْ
[HyperLink1] 18:96     أُفْرِغْ     ufriğ     dökeyim
 
Fiil  İf’al Kalıbı       1. şahıs, Tekil  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

آتُونِي زُبَرَ الْحَدِيدِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا سَاوَىٰ بَيْنَ الصَّدَفَيْنِ قَالَ انْفُخُوا ۖ حَتَّىٰ إِذَا جَعَلَهُ نَارًا قَالَ آتُونِي أُفْرِغْ عَلَيْهِ قِطْرًا

Atûnî zuberel hadîd(hadîdi), hattâ izâ sâvâ beynes sadafeyni kâlenfuhû, hattâ izâ cealehu nâren kâle âtûnî ufrig aleyhi kıtrâ(kıtren).

"Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.
 


فَرَغْ
[HyperLink1] 55:31     سَنَفْرُغُ     senefruğu     boş vaktimiz olacak
 
Fiil         1. şahıs, Çoğul  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ الثَّقَلَانِ

Se nefrugu lekum eyyuhes sekalân(sekalâni).

Ey ağırlıklı ve onurlu iki toplum/ey insan ve cin toplulukları! Sizinle de meşgul olacağız.
 


فَرَغْ
[HyperLink1] 94:7     فَرَغْتَ     ferağte     boşaldığın (işin bitince)
 
Fiil         2. şahıs, Eril, Tekil  Geçmiş Zaman      
    

فَإِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْ

Fe izâ feragte fensab.

O halde, boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul!
 


فَٰرِغ
[HyperLink1] 28:10     فَارِغًا     fāriğan     bomboştu
 
İsim    Etken     Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَأَصْبَحَ فُؤَادُ أُمِّ مُوسَىٰ فَارِغًا ۖ إِنْ كَادَتْ لَتُبْدِي بِهِ لَوْلَا أَنْ رَبَطْنَا عَلَىٰ قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

Ve asbaha fuâdu ummi mûsâ fârigâ(fârigan), in kâdet le tubdî bihî lev lâ en rabatnâ alâ kalbihâ li tekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

Mûsa´nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.