 | *** Açıklamalar için lütfen tıklayınız! Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.  Türkçe okunuşlarda... ' : kesik ses ā : uzun "a" sesi verir. ū : uzun "u" sesi verir. ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir. ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir. ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir. ḣ : Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir. ṧ : Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir. H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir. S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir. ḳ : Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir. ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir. T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir. Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir. D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir. |
Arapça Okunuş | Türkçe Okunuş | Kelime Meali | Kökü |
وَيَوْمَ | ve yevme | ve gün | |
يَحْشُرُهُمْ | yeHşuruhum | bir araya toplayacağı | |
جَمِيعًا | cemīǎn | hepsini | |
يَا مَعْشَرَ | yā meǎ’şera | topluluğu | |
الْجِنِّ | l-cinni | cinler | |
قَدِ | ḳadi | muhakkak | |
اسْتَكْثَرْتُمْ | stekṧertum | siz çok uğraştınız | |
مِنَ | mine | | |
الْإِنْسِ | l-insi | insanlarla | |
وَقَالَ | ve ḳāle | derler ki | |
أَوْلِيَاؤُهُمْ | evliyā'uhum | onların dostları | |
مِنَ | mine | -dan | |
الْإِنْسِ | l-insi | insanlar- | |
رَبَّنَا | rabbenā | Rabbimiz | |
اسْتَمْتَعَ | stemteǎ | yararlandık | |
بَعْضُنَا | beǎ’Dunā | kimimiz | |
بِبَعْضٍ | bibeǎ’Din | kimimizden | |
وَبَلَغْنَا | ve beleğnā | ve ulaştık | |
أَجَلَنَا | ecelenā | sonuna | |
الَّذِي | lleƶī | ki | |
أَجَّلْتَ | eccelte | verdiğin sürenin | |
لَنَا | lenā | bize | |
قَالَ | ḳāle | (Allah da) buyurur ki | |
النَّارُ | n-nāru | ateştir | |
مَثْوَاكُمْ | meṧvākum | durağınız | |
خَالِدِينَ | ḣālidīne | ebedi kalacaksınız | |
فِيهَا | fīhā | orada | |
إِلَّا | illā | hariç | |
مَا | mā | | |
شَاءَ | şā'e | dilemesi | |
اللَّهُ | llahu | Allah’ın | |
إِنَّ | inne | şüphesiz | |
رَبَّكَ | rabbeke | Rabbin | |
حَكِيمٌ | Hakīmun | hüküm ve hikmet sahibidir | |
عَلِيمٌ | ǎlīmun | bilendir | |
| | Ayet Meali |
Ve yevme yahşuruhum cemîa(cemîan), yâ ma’şerel cinni kadisteksertum minel ins(insi) ve kâle evliyauhum minel insi rabbenestemtea ba’dunâ biba’dın ve belagnâ ecelenellezî eccelte lenâ, kâlen nâru mesvâkum hâlidîne fîhâ illâ mâ şâallâhu, inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).
Elmalı Hamdi Yazır (Allah), onların hepsini topladığı gün, cinlere: «Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız» der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: «Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık». Allah da: «Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah´ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız» der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Diyanet Allah, onların hepsini bir araya topladığı gün, «Ey cinler (şeytanlar) topluluğu! Siz insanlarla çok uğraştınız» der. Onların, insanlardan olan dostları ise: «Ey Rabbimiz! (Biz) birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık» derler. Allah da buyurur ki: Allah´ın dilediği hariç, içinde ebedî kalacağınız yer ateştir. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, bilendir. Ahmed Hulusi (Allâh) onları topluca haşrettiği gün: "Ey cinn topluluğu, gerçekten insanların çoğunluğunu hükmünüz altına aldınız (hakikatten uzaklaştırdınız)!" (der)... İnsan (türünden) dostları olanlar şöyle der: "Rabbimiz, birbirimizden karşılıklı yararlandık... İşte bizim için belirlediğin ecelimiz bize ulaştı"... Şöyle der: "Ateş sizin mekânınızdır; Allâh dilemedikçe, orada ebedî kalıcılarsınız"... Muhakkak ki Rabbin Hakiym`dir, Aliym`dir. Yaşar Nuri Öztürk Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm´dir, Alîm´dir. Muhammed Esed Allah, onları(n tümünü) bir araya topladığı o gün, "Ey görünmez (şeytani) varlıklar ile yakınlık içinde olanlar! Siz (diğer) bir çok insanı tuzağa düşürdünüz!" (diyecektir). Onlara yakın olan insanlar (ise,) "Ey Rabbimiz! Biz (hayatta) birbirimizin arkadaşlığından yararlandık; ama (artık) süremizin sonuna geldik -Senin bizim için tayin ettiğin sürenin- (ve artık yolumuzun yanlışlığını görüyoruz!)" diyecekler. (Ama) O, "Sizin yurdunuz ateş olacak, Allah aksini dilemedikçe!" diyecektir. Şüphe yok ki Rabbiniz hikmet sahibidir, her şeyi bilendir. Edip Yüksel Hepsini sürüp topladığı gün: "Ey cinler topluluğu, siz çok sayıda insan harcadınız." Onların insanlardan olan dostları: "Rabbimiz, bize verdiğin sürenin sonuna erişinceye kadar birbirimizden hoşlandık" derler. "Yeriniz ateştir" der. ALLAH’ın dilemesi hariç, orada ebedî kalacaklardır. Rabbin Bilgedir, Bilendir. Mustafa İslamoğlu Yine O, onların tümünü bir araya topladığı o gün, "Ey görünmez (şerli) varlıklarla aynı safta duranlar! Siz insanlardan birçoğuna epey çektirdiniz!" (diyecek). Onlara yakın olan insanlarsa; "Rabbimiz! Biz birbirimizden epey yararlandık, nihayet senin bizim için tayin ettiğin sürenin sonuna geldik!" diyecekler. (Ve) O, "Ateş sizin içinde yerleşip kalacağınız ikametgahınız olacaktır; tabii ki Allah aksini dilemedikçe" diyecektir. Kuşkusuz Rabbin her hükmünde tam isabet eder, her şeyin hakikatini bilir. Hakkı Yılmaz Ve Allah, onların hepsini topladığı gün: “Ey gizli düşman topluluğu! Kesinlikle bu insanlardan çoğalttınız!...”İnsanlardan onların yakınları da, “Rabbimiz! Biz birbirimizden kazanç sağladık. Sonunda biz, bizim için vakitlendirdiğin süremizin sonuna ulaştık” derler. Allah, “Ateş, sizin durağınızdır. Orada, Allah’ın dilemesi hariç, sonsuz olarak kalacaksınız” der. Şüphesiz Rabbin en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapan, en iyi bilendir. |
|
|
|