KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     39 : 41   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّا innā elbette biz
أَنْزَلْنَا enzelnā indirdik
عَلَيْكَ ǎleyke sana
الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı
لِلنَّاسِ linnāsi insanlar için
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi hak ile
فَمَنِ femeni artık kim
اهْتَدَىٰ htedā doğru yola gelirse
فَلِنَفْسِهِ felinefsihi kendi yararınadır
وَمَنْ ve men ve kim de
ضَلَّ Delle saparsa
فَإِنَّمَا feinnemā şüphesiz
يَضِلُّ yeDillu sapmış olur
عَلَيْهَا ǎleyhā kendi zararına
وَمَا ve mā ve değil(sin)
أَنْتَ ente sen
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onların üzerinde
بِوَكِيلٍ bivekīlin vekil
 
Ayet Meali

İnnâ enzelnâ aleykel kitâbe lin nâsi bil hakkı, fe men ihtedâ fe li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz bu kitabı sana, insanlar için hak ile indirdik. O halde kim doğru yola gelirse kendi lehinedir. Kim de saparsa, sırf kendi aleyhine olarak sapar. Sen onların üzerine vekil değilsin.



Diyanet
(Resûlüm)! Şüphesiz biz bu Kitab´ı sana, insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.



Ahmed Hulusi
Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi insanlar için Hak olarak inzâl ettik! Artık kim hakikate yönelirse kendi nefsi içindir! Kim de (hakikatten) saparsa sonucu sadece kendi aleyhine olarak sapar! Sen onların vekîli değilsin!



Yaşar Nuri Öztürk
Kuşkusuz, bu Kitap´ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin.



Muhammed Esed
Biz, insanlığ(ın kurtuluşu) için hakikati ortaya koyan bu ilahi kelamı indirdik sana. Kim (buna sarılarak) doğru yola ulaşmayı seçerse bu kendi lehinedir ve kim de (yoldan) saparsa yine kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların seçimlerini belirleme gücüne sahip değilsin.



Edip Yüksel
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.



Mustafa İslamoğlu
Hiç şüphe yok ki, bu ilahi kelamı insanlık için (gerçek) bir amaca mebni olarak sana Biz indirdik: Artık kim doğru yola seçerse bu kendi lehinedir; ama kim de saparsa sadece kendi aleyhine sapmış olur: zira sen onların tercihinden sorumlu değilsin.



Hakkı Yılmaz
Şüphesiz Biz bu kitabı sana, insanlar için hak ile indirdik. O hâlde kim kılavuzlandığı doğru yolu bulduysa artık kendi lehinedir. Kim de saptıysa artık o, sırf kendi aleyhine olarak sapar. Ve sen onların üzerine onları ayakta tutan bir sorumlu değilsin.