Kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ zelûlun tusîrul arda ve lâ teskıl hars(harse), musellemetun lâ şiyete fîhâ kâlûl’âne ci’te bil hakk(hakkı), fe zebehûhâ ve mâ kâdû yef’alûn(yef’alûne).
Elmalı Hamdi Yazır Musa, «Rabbim buyuruyor ki o, ne çifte koşulup tarla süren, ne de ekin sulayan, ne de salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır». Onlar da: «İşte tam şimdi gerçeği ortaya koydun.» dediler. Nihayet onu bulup boğazladılar. Az kaldı yapmayacaklardı.
Diyanet (Musa) dedi ki: Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan (salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. «İşte şimdi gerçeği anlattın» dediler ve bunun üzerine (onu bulup) kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi. Ahmed Hulusi O diyor ki: "Muhakkak ki o inek boyunduruğa bağlanmamış, toprak sürmemiş, ekini sulamamış, serbest bırakılmış dolaşan, alacası olmayan biri!" Dediler: "İşte şimdi Hak olarak ortaya koydun isteneni." İşte bundan sonra (güçlükle bulup o vasıftaki tek ineği) boğazladılar... (Ancak çok bedel ödediler o özellikteki tek inek için.) Neredeyse başaramayacaklardı! Yaşar Nuri Öztürk Cevap verdi Mûsa: "Allah diyor ki, bahsettiğim, boyunduruk yememiş bir inektir; toprağı sürmez, ekini sulamaz. Salma hayvandır. Alaca yoktur onda." Dediler ki: "İşte şimdi gerçeği getirdin." Ve ardından onu boğazladılar, az kalsın yapmayacaklardı. Muhammed Esed (Musa´nın) cevabı şu oldu: "O, kurbanın ekinleri sulamak veya toprağı sürmek için hiç koşulmamış, kusursuz, alacasız bir sığır olmasını istiyor." Onlar: "İşte, sonunda gerçeği bildirdin!" dediler; ve hemen (onu) kurban ettiler, halbuki neredeyse hiçbir şey yapmadan kalacaklardı. Edip Yüksel "O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir" dedi. "İşte şimdi gerçeği getirdin!" diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmayacaklardı. Mustafa İslamoğlu "O diyor ki: o, toprağı sürmek ve ekin sulamak için çifte koşulmamış, kusursuz, alacasız bir inek olmalı" dedi. Onlar: "İşte şimdi gerçeği bildirdin" dediler ve hemen onu (bulup) kurban ettiler: fakat neredeyse yapamayacaklardı. Hakkı Yılmaz Mûsâ, “Şüphesiz Rabbim diyor ki”: “O sığır, zelil olmayan/çifte koşulmayan, arazi sürmeyen, ekin sulamayan, salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır.” Onlar, “İşte tam şimdi gerçeği getirdin” dediler. Sonunda onu boğazladılar. Ama neredeyse yapmayacaklardı.* |