KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 26   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قَالَ ḳāle (Yusuf) dedi ki
هِيَ hiye O
رَاوَدَتْنِي rāvedetnī murad almak istedi
عَنْ ǎn
نَفْسِي nefsī benden
وَشَهِدَ ve şehide ve şahidlik etti
شَاهِدٌ şāhidun bir şahid
مِنْ min -nden
أَهْلِهَا ehlihā kadının ailesi-
إِنْ in eğer
كَانَ kāne ise
قَمِيصُهُ ḳamīSuhu gömleği
قُدَّ ḳudde yırtılmış
مِنْ min
قُبُلٍ ḳubulin önden
فَصَدَقَتْ feSadeḳat kadın doğrudur
وَهُوَ ve huve o ise
مِنَ mine
الْكَاذِبِينَ l-kāƶibīne yalancılardandır
 
Ayet Meali

Kâle hiye râvedetnî an nefsî ve şehide şâhidun min ehlihâ, in kâne kamîsuhu kudde min kubulin fe sadekat ve huve minel kâzibîn(kâzibîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yusuf: «kendisi benden yararlanmak istedi» dedi. Hanımın akrabasından biri de şöyle şahitlik etti: «Eğer gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiştir, o zaman bu, yalancılardandır.»



Diyanet
Yusuf: «Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi» dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti: «Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır.»



Ahmed Hulusi
(Yusuf) dedi ki: "Nefsimden yararlanmak isteyen o idi"... Onun hane halkından biri, olayın çözümünü gösterdi: "Eğer Onun (Yusuf`un) gömleği ön tarafından yırtılmışsa, (kadın) doğru söylemiştir, O (Yusuf) yalancılardandır."



Yaşar Nuri Öztürk
Yûsuf dedi ki: "O, gönlünü eğlendirmek için beni kullanmak istedi." Kadının ailesinden bir tanık da şu yolda tanıklık etti: "Eğer erkeğin gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylüyor, bu durumda erkek yalancılardandır.



Muhammed Esed
(Yusuf:) "Benim gönlümü çelmek isteyen asıl o!" diye (kendini savundu). O an kadının yakınlarından duruma tanık olan biri: "Eğer gömleği önden yırtılmışsa," diyerek görüşünü bildirdi, "kadın doğru, beriki yalan söylüyor demektir;



Edip Yüksel
Dedi ki: "Aslında senin karın beni baştan çıkarmak istedi." Aileden bir tanık: "Gömleği ön taraftan yırtılmışsa kadın doğruyu söylüyor, o ise bir yalancıdır."*



Mustafa İslamoğlu
(Yusuf) söze girdi: "Asıl arzusunu benimle tatmin için beni baştan çıkarmaya çalışan odur." Ve kadının yakınlarından olan bir görgü tanığı: "Eğer onun gömleği önden yırtılmışsa bu durumda kadın doğru söylüyor; öteki de yalancının teki demektir.



Hakkı Yılmaz
(26,27)Yûsuf: “O, benden, kendimden yararlanmak istedi” dedi. Ve o hanımın yakınlarından bir şâhit şâhitlik etti: “Eğer Yûsuf’un gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiştir, Yûsuf da yalancılardandır. Ve eğer Yûsuf’un gömleği arkadan yırtılmış ise hanım yalan söylemiştir, Yûsuf da doğrulardandır.”