KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Elif-Sad-Lam      ا ص ل 

to be rooted. asiilan - evening, time before sunset.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 10 kez geçiyor.

Gövde(ler)

3 kez أَصْل
7 kez أَصِيل

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


أَصْل
[HyperLink1] 14:24     أَصْلُهَا     eSluhā     kökü
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاءِ

E lem tere keyfe daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten ke şeceretin tayyibetin asluhâ sâbitun ve fer’uhâ fis semâ(semâi).

Görmedin mi Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer.
 


أَصْل
[HyperLink1] 37:64     أَصْلِ     eSli     dibinde
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

إِنَّهَا شَجَرَةٌ تَخْرُجُ فِي أَصْلِ الْجَحِيمِ

İnnehâ şeceretun tahrucu fî aslil cahîm(cahîmi).

Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır o.
 


أَصْل
[HyperLink1] 59:5     أُصُولِهَا     uSūlihā     kökleri
 
İsim         Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

مَا قَطَعْتُمْ مِنْ لِينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً عَلَىٰ أُصُولِهَا فَبِإِذْنِ اللَّهِ وَلِيُخْزِيَ الْفَاسِقِينَ

Mâ kata’tum min lînetin ev terektumûhâ kâimeten alâ usûlihâ fe bi iznillâhi ve li yuhziyel fâsikîn(fâsikîne).

Bir hurma ağacını kestiniz, yahut onu kökleri üzerine dikili bıraktınızsa, bu Allah´ın izniyledir; yoldan çıkmışları rezil etmesi içindir.
 


أَصِيل
[HyperLink1] 25:5     وَأَصِيلًا     ve eSīlen     ve akşam
 
Zaman Zarfı         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَىٰ عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Ve kâlû esâtîrul evvelînektetebehâ fe hiye tumlâ aleyhi bukreten ve asîlâ(asîlen).

Dediler ki: "Öncekilerin masallarıdır bu. Birilerine yazdırdı onu. O ona sabah akşam birileri tarafından yazdırılıyor."
 


أَصِيل
[HyperLink1] 33:42     وَأَصِيلًا     ve eSīlen     akşam
 
Zaman Zarfı         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Ve sebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).

O´nu sabah akşam tespih edin!
 


أَصِيل
[HyperLink1] 48:9     وَأَصِيلًا     ve eSīlen     ve akşam
 
Zaman Zarfı         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

لِتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Li tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkırûh(tuvakkırûhu), ve tusebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).

Allah´a ve resulüne inanasınız, O´nu destekleyesiniz, O´nu yüce bilesiniz ve sabah akşam O´nu tespih edesiniz diye.
 


أَصِيل
[HyperLink1] 76:25     وَأَصِيلًا     ve eSīlen     ve akşam
 
Zaman Zarfı         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Vezkurisme rabbike bukreten ve asîlâ(asîlen).

Rabbinin adını sabahtan da akşamdan da an!
 


أَصِيل
[HyperLink1] 7:205     وَالْاصَالِ     vel’āSāli     ve akşam
 
İsim         Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

وَاذْكُرْ رَبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ وَلَا تَكُنْ مِنَ الْغَافِلِينَ

Vezkur rabbeke fî nefsike tedarruan ve hîfeten ve dûnel cehri minel kavli bil guduvvi vel âsâli ve lâ tekun minel gâfilîn(gâfilîne).

Rabbini, öz benliğinin içinde yalvarıp ürpererek, bağırtılı olmayan bir sesle sabah-akşam zikret. Sakın gafillerden olma.
 


أَصِيل
[HyperLink1] 13:15     وَالْاصَالِ     vel’āSāli     akşam
 
İsim         Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلَالُهُمْ بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ ۩

Ve lillâhi yescudu men fis semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve zilâluhum bil guduvvi vel âsâl(âsâli). (SECDE ÂYETİ)

Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah´a secde eder.
 


أَصِيل
[HyperLink1] 24:36     وَالْاصَالِ     vel’āSāli     ve akşam
 
İsim         Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ

Fî buyûtin ezinallâhu en turfea ve yuzkere fîhesmuhu yusebbihu lehu fîhâ bil guduvvi vel âsâl(âsâli).

Kandil, Allah´ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah akşam O´nu tespih eder.