مُعْتَبِين
41:24
الْمُعْتَبِينَ
l-muǎ’tebīne
affedilenler-
İsim
İf’al Kalıbı
Edilgen
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
فَإِنْ يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَهُمْ ۖ وَإِنْ يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُمْ مِنَ الْمُعْتَبِينَ
Fe in yasbirû fen nâru mesven lehum ve in yesta’tibû fe mâ hum minel mu’tebîn(mu’tebîne).
Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.
|
يَسْتَعْتِبُ
16:84
يُسْتَعْتَبُونَ
yusteǎ’tebūne
özür dilemeleri istenir
Fiil
İstif’al Kalıbı
Edilgen
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا ثُمَّ لَا يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
Ve yevme neb’asu min kulli ummetin şehîden summe lâ yu’zenu lillezînekeferû ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).
Her ümmetten bir tanığı ortaya sürdüğümüz gün, küfre sapanlara ne izin verilir ne de özür dilemelerine imkân sağlanır.
|
يَسْتَعْتِبُ
30:57
يُسْتَعْتَبُونَ
yusteǎ’tebūne
rıza talebetmeleri istenir
Fiil
İstif’al Kalıbı
Edilgen
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
فَيَوْمَئِذٍ لَا يَنْفَعُ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَعْذِرَتُهُمْ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
Fe yevmeizin lâ yenfeullezîne zalemû ma’ziratuhum ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).
Zulmetmiş olanlara, özür bildirmeleri o gün yarar sağlamayacak. Onlardan Allah´ı hoşnut etmeleri de istenmez.
|
يَسْتَعْتِبُ
41:24
يَسْتَعْتِبُوا
yesteǎ’tibū
affedilmek isterlerse
Fiil
İstif’al Kalıbı
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
فَإِنْ يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَهُمْ ۖ وَإِنْ يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُمْ مِنَ الْمُعْتَبِينَ
Fe in yasbirû fen nâru mesven lehum ve in yesta’tibû fe mâ hum minel mu’tebîn(mu’tebîne).
Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.
|
يَسْتَعْتِبُ
45:35
يُسْتَعْتَبُونَ
yusteǎ’tebūne
mazeret istenenlerden
Fiil
İstif’al Kalıbı
Edilgen
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
ذَٰلِكُمْ بِأَنَّكُمُ اتَّخَذْتُمْ آيَاتِ اللَّهِ هُزُوًا وَغَرَّتْكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا ۚ فَالْيَوْمَ لَا يُخْرَجُونَ مِنْهَا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ
Zâlikum bi ennekumuttehaztum âyâtillâhi huzuven ve garretkumul hayâtud dunyâ, fel yevme lâ yuhrecûne minhâ ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).
Bunun sebebi şudur: "Siz, Allah´ın ayetlerini eğlence aracı yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı/gurura itti. Bugün ateşten çıkarılmayacaklar, özür dilemeleri de kabul edilmeyecek."
|