تَحْنَثْ
38:44
تَحْنَثْ
teHneṧ
yeminini bozma
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِهِ وَلَا تَحْنَثْ ۗ إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًا ۚ نِعْمَ الْعَبْدُ ۖ إِنَّهُ أَوَّابٌ
Ve huz bi yedike dıgsen fadrıb bihî ve lâ tahnes, innâ vecednâhu sâbira(sâbiren), ni’mel abd(abdu), innehû evvâb(evvâbun).
"Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik. Biz onu sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! Bize yönelen, yakaran biriydi o.
|
حِنث
56:46
الْحِنْثِ
l-Hinṧi
günah (işlemek)
İsim
Eril
Mecrûr İsim
وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنْثِ الْعَظِيمِ
Ve kânû yusirrûne alel hınsil azîm(azîmi).
O büyük günah üzerinde ısrar edip dururlardı.
|