صَّدْع
86:12
الصَّدْعِ
S-Sad’ǐ
çatlayan
İsim
Eril
Mecrûr İsim
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ
Vel ardı zâtis sad’(sad’ı).
Çatlayışlarla/yarılışlarla dolu yere de yemin olsun,
|
مُّتَصَدِّع
59:21
مُتَصَدِّعًا
muteSaddiǎn
parçalanmış
İsim
Tefa’ul Kalıbı
Etken
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
لَوْ أَنْزَلْنَا هَٰذَا الْقُرْآنَ عَلَىٰ جَبَلٍ لَرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ ۚ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh(haşyetillâhi), ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Eğer biz bu Kur´an´ı bir dağın üzerine indirseydik, her halde sen onu huşû ile boynunu bükmüş, çatlayıp yarılmış görürdün. Biz bu örnekleri insanlara hep veriyoruz ki, inceden inceye düşünebilsinler.
|
يُصَدَّعُ
56:19
يُصَدَّعُونَ
yuSaddeǔne
başları ağrıtmayan
Fiil
Tef’il Kalıbı
Edilgen
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنْزِفُونَ
Lâ yusaddeûne anhâ ve lâ yunzifûn(yunzifûne).
Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.
|
يَصَّدَّعُ
30:43
يَصَّدَّعُونَ
yeSSaddeǔne
bölük bölük ayrılırlar
Fiil
Tefa’ul Kalıbı
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ الْقَيِّمِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ ۖ يَوْمَئِذٍ يَصَّدَّعُونَ
Fe ekim vecheke lid dînil kayyimi min kabli en ye’tiye yevmun lâ meredde lehu minallâhi yevmeizin yassaddeûn(yassaddeûne).
Allah tarafından ertelenmesi söz konusu olmayan bir günden önce, yüzünü güçlü ve eskimez dine döndür. O gün herkes bölük bölük ayrılacaktır.
|
ٱصْدَعْ
15:94
فَاصْدَعْ
feSdeǎ’
açıkça söyle
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Emir Kipi
فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ
Fasda’ bi mâ tu’meru ve a’rıd anil muşrikîn(muşrikîne).
Emrolunduğun şeyi, kafalarını çatlatırcasına tebliğ et; şirke bulaşmışlara aldırma.
|