KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Sad-Fe-Fe      ص ف ف 

evenly, side by side, laid out, a rank/row/line, in order, with reference to a bird: extend its wings in a line, expand/spread its wings (i.e. not flapping).

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 14 kez geçiyor.

Gövde(ler)

1 kez صَّافُّون
7 kez صَفّ
1 kez صَوَافّ
3 kez صَٰفَّٰت
2 kez مَصْفُوفَة

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


صَّافُّون
[HyperLink1] 37:165     الصَّافُّونَ     S-Sāffūne     o saf saf dizilenler
 
İsim    Etken     Eril, Çoğul    Merfû` İsim    
    

وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ

Ve innâ le nahnus sâffûn(sâffûne).

O saf saf dizilenler elbette biziz.
 


صَفّ
[HyperLink1] 18:48     صَفًّا     Saffen     sıra sıra
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَعُرِضُوا عَلَىٰ رَبِّكَ صَفًّا لَقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ بَلْ زَعَمْتُمْ أَلَّنْ نَجْعَلَ لَكُمْ مَوْعِدًا

Ve uridû alâ rabbike saffâ(saffen), lekad ci´tumûnâ kemâ halaknâkum evvele merreh(merretin), bel zeamtum ellen nec´ale lekum mev´ıdâ(mev´ıden).

Hepsi, saflar halinde Rabbine arz edilmiştir. Yemin olsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Ama siz, sizin için hesabın görüleceği bir zaman belirlemeyeceğimizi sanmıştınız.
 


صَفّ
[HyperLink1] 20:64     صَفًّا     Saffen     sıra halinde
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا ۚ وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَىٰ

Fe ecmiû keydekum summe’tû saffâ(saffen), ve kad eflehal yevme menista’lâ.

"Hemen hünerlerinizi birleştirin; sonra saf bağlamış olarak gelin! Bugün, üstün gelen kurtulmuş olacaktır."
 


صَفّ
[HyperLink1] 37:1     صَفًّا     Saffen     sıra sıra dizilenlere
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالصَّافَّاتِ صَفًّا

Ves sâffati saffâ(saffen).

Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere/o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,
 


صَفّ
[HyperLink1] 61:4     صَفًّا     Saffen     saf bağlayarak
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفًّا كَأَنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ

İnnallâhe yuhıbbullezîne yukâtilûne fî sebîlihî saffen ke ennehum bunyânun mersûs(mersûsun).

Allah kendi yolunda, duvarları birbine perçinlenmiş bir bina gibi, saf bağlıyarak çarpışanları sever.
 


صَفّ
[HyperLink1] 78:38     صَفًّا     Saffen     sıra sıra
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا ۖ لَا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَقَالَ صَوَابًا

Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ(saffen), lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ(sevâben).

O gün, Rûh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman´ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler.
 


صَفّ
[HyperLink1] 89:22     صَفًّا     Saffen     sıra
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا

Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).

Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
 


صَفّ
[HyperLink1] 89:22     صَفًّا     Saffen     sıra
 
İsim       İsim Fiil  Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا

Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).

Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
 


صَوَافّ
[HyperLink1] 22:36     صَوَافَّ     Savāffe     (kurban için) sıra halinde dururlarken
 
İsim         Eril, Çoğul    Mansûb İsim    
    

وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ ۖ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ ۖ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ ۚ كَذَٰلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Vel budne cealnâhâ lekum min şeâirillâhi lekum fîhâ hayr(hayrun), fezkurûsmallâhi aleyhâ savâff(savâffe), fe izâ vecebet cunûbuhâ fe kulû minhâ ve at’ımûl kânia vel mu’terr(mu’terra), kezâlike sahharnâhâ lekum leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Biz o büyükbaş hayvanları da sizin için Allah´ın kutsallık nişanları arasına koyduk. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine dururken, üzerlerine Allah´ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz.
 


صَٰفَّٰت
[HyperLink1] 24:41     صَافَّاتٍ     Sāffātin     saflar halinde uçan
 
İsim    Etken     Dişil, Çoğul    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ ۖ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ

E lem tera ennallâhe yusebbihu lehu men fîs semâvâti vel ardı vet tayru sâffât(sâffâtin), kullun kad alime salâtehu ve tesbîhah(tesbîhahu), vallâhu alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne).

Görmedin mi, göklerdeki ve yerdeki şuurlular da bölük bölük olmuş kuşlar da Allah´ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilmektedir.
 


صَٰفَّٰت
[HyperLink1] 37:1     وَالصَّافَّاتِ     veSSāffāti     andolsun
 
İsim    Etken     Dişil, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالصَّافَّاتِ صَفًّا

Ves sâffati saffâ(saffen).

Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere/o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,
 


صَٰفَّٰت
[HyperLink1] 67:19     صَافَّاتٍ     Sāffātin     sıra sıra
 
İsim    Etken     Dişil, Çoğul    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الطَّيْرِ فَوْقَهُمْ صَافَّاتٍ وَيَقْبِضْنَ ۚ مَا يُمْسِكُهُنَّ إِلَّا الرَّحْمَٰنُ ۚ إِنَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ بَصِيرٌ

E ve lem yerev ilet tayri fevkahum sâffâtin ve yakbıdn(yakbıdne), mâ yumsikuhunne iller rahmân(rahmânu), innehu bi kulli şey’in basîr(basîrun).

Üstlerinde, kanatlarını açıp kapayarak uçun kuşları hiç görmediler mi? Onları Rahman´dan başkası tutmuyor. Kuşkusuz O, her şeyi görmektedir.
 


مَصْفُوفَة
[HyperLink1] 88:15     مَصْفُوفَةٌ     meSfūfetun     dizilmiş
 
Sıfat    Edilgen     Dişil    Merfû` İsim  Belirsiz  
    

وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ

Ve nemârıku masfûfeh(masfûfetun).

Sıra sıra dizilmiş yastıklar,
 


مَصْفُوفَة
[HyperLink1] 52:20     مَصْفُوفَةٍ     meSfūfetin     sıra sıra dizilmiş
 
İsim    Edilgen     Dişil    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍ ۖ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ عِينٍ

Muttekiîne alâ sururin masfûfeh(masfûfetin), ve zevvecnâhum bi hûrin înin.

Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir.