طَارِد
11:29
بِطَارِدِ
biTāridi
kovacak
İsim
Etken
Eril
Mecrûr İsim
وَيَا قَوْمِ لَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مَالًا ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى اللَّهِ ۚ وَمَا أَنَا بِطَارِدِ الَّذِينَ آمَنُوا ۚ إِنَّهُمْ مُلَاقُو رَبِّهِمْ وَلَٰكِنِّي أَرَاكُمْ قَوْمًا تَجْهَلُونَ
Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).
"Hem ben sizden buna karşı bir mal da istemiyorum. Benim ücretim Allah´tandır. Ama ben iman edenleri paylayıp kovamam. Çünkü onlar Rablerine varacaklar. Ama sizin cehalete batmış bir toplum olduğunuzu görüyorum."
|
طَارِد
26:114
بِطَارِدِ
biTāridi
kovacak
İsim
Etken
Eril
Mecrûr İsim
وَمَا أَنَا بِطَارِدِ الْمُؤْمِنِينَ
Ve mâ ene bi târidil mu’minîn(mu’minîne).
"Ben iman etmiş insanları kovamam."
|
طَرَد
6:52
تَطْرُدِ
teTrudi
kovma
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
وَلَا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ ۖ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَيْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِمْ مِنْ شَيْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمِينَ
Ve lâ tatrudillezîne yed’ûne rabbehum bil gadâti vel aşiyyi yurîdûne vecheh(vechehu), mâ aleyke min hısâbihim min şey’in ve mâ min hısâbike aleyhim min şey’in fe tatrudehum fe tekûne minez zâlimîn(zâlimîne).
Sabah akşam, yüzünü isteyerek Rablerine yalvarıp yakaranları kovma! Onların hesabından bir şey sana ait olmadığı gibi, senin hesabından bir şey de onlara ait değildir. O halde onları kovarsan zalimlerden olursun.
|
طَرَد
6:52
فَتَطْرُدَهُمْ
feteTrudehum
onları kovup da
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
وَلَا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ ۖ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَيْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِمْ مِنْ شَيْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمِينَ
Ve lâ tatrudillezîne yed’ûne rabbehum bil gadâti vel aşiyyi yurîdûne vecheh(vechehu), mâ aleyke min hısâbihim min şey’in ve mâ min hısâbike aleyhim min şey’in fe tatrudehum fe tekûne minez zâlimîn(zâlimîne).
Sabah akşam, yüzünü isteyerek Rablerine yalvarıp yakaranları kovma! Onların hesabından bir şey sana ait olmadığı gibi, senin hesabından bir şey de onlara ait değildir. O halde onları kovarsan zalimlerden olursun.
|
طَرَد
11:30
طَرَدْتُهُمْ
Taradtuhum
onları kovsam
Fiil
1. şahıs, Tekil
Geçmiş Zaman
وَيَا قَوْمِ مَنْ يَنْصُرُنِي مِنَ اللَّهِ إِنْ طَرَدْتُهُمْ ۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Ve yâ kavmi men yansurunî minallâhi in taredtuhum, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
"Ey toplumum! Eğer ben onları paylayıp kovarsam, Allah´a karşı bana kim yardım edebilir? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"
|