بَطَشْ
7:195
يَبْطِشُونَ
yebTişūne
tutacakları
Fiil
3. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
أَلَهُمْ أَرْجُلٌ يَمْشُونَ بِهَا ۖ أَمْ لَهُمْ أَيْدٍ يَبْطِشُونَ بِهَا ۖ أَمْ لَهُمْ أَعْيُنٌ يُبْصِرُونَ بِهَا ۖ أَمْ لَهُمْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا ۗ قُلِ ادْعُوا شُرَكَاءَكُمْ ثُمَّ كِيدُونِ فَلَا تُنْظِرُونِ
E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne).
Ayakları mı var onların ki, onlarla yürüsünler; elleri mi var onların ki onlarla tutsunlar; gözleri mi var onların ki, onlarla görsünler; kulakları mı var onların ki, onlarla işitsinler. De ki: "Ortaklarınızı çağırıp bana tuzak kurun. Hadi, göz açtırmayın bana!"
|
بَطَشْ
26:130
بَطَشْتُمْ
beTaştum
yakaladığınız
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Geçmiş Zaman
وَإِذَا بَطَشْتُمْ بَطَشْتُمْ جَبَّارِينَ
Ve izâ betaştum betaştum cebbârîn(cebbârîne).
"Yakaladığınız vakit zorbaca yakalıyorsunuz?"
|
بَطَشْ
26:130
بَطَشْتُمْ
beTaştum
yakalıyorsunuz
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Geçmiş Zaman
وَإِذَا بَطَشْتُمْ بَطَشْتُمْ جَبَّارِينَ
Ve izâ betaştum betaştum cebbârîn(cebbârîne).
"Yakaladığınız vakit zorbaca yakalıyorsunuz?"
|
بَطَشْ
28:19
يَبْطِشَ
yebTişe
yakalamak
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
فَلَمَّا أَنْ أَرَادَ أَنْ يَبْطِشَ بِالَّذِي هُوَ عَدُوٌّ لَهُمَا قَالَ يَا مُوسَىٰ أَتُرِيدُ أَنْ تَقْتُلَنِي كَمَا قَتَلْتَ نَفْسًا بِالْأَمْسِ ۖ إِنْ تُرِيدُ إِلَّا أَنْ تَكُونَ جَبَّارًا فِي الْأَرْضِ وَمَا تُرِيدُ أَنْ تَكُونَ مِنَ الْمُصْلِحِينَ
Fe lemmâ en erâde en yabtışe billezî huve aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ e turîdu en taktulenî kemâ katelte nefsen bil emsi in turîdu illâ en tekûne cebbâren fîl ardı ve mâ turîdu en tekûne minel muslihîn(muslihîne).
Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok."
|
بَطَشْ
44:16
نَبْطِشُ
nebTişu
vururuz
Fiil
1. şahıs, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَىٰ إِنَّا مُنْتَقِمُونَ
Yevme nebtışul batşetel kubrâ innâ muntekimûn(muntekimûne).
Gün gelir, en büyük vuruşla vururuz biz. Şu bir gerçek ki, intikam da alırız biz!
|
بَطْش
43:8
بَطْشًا
beTşen
yakalayarak
İsim
İsim Fiil
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
فَأَهْلَكْنَا أَشَدَّ مِنْهُمْ بَطْشًا وَمَضَىٰ مَثَلُ الْأَوَّلِينَ
Fe ehleknâ eşedde minhum batşen ve medâ meselul evvelîn(evvelîne).
Biz, gücü kuvveti onlardan daha üstün olanları da helâk etmişizdir. Öncekilerin örneği geçti.
|
بَطْش
50:36
بَطْشًا
beTşen
tutuşu
İsim
İsim Fiil
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُمْ بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِنْ مَحِيصٍ
Ve kem ehleknâ kablehum min karnin hum eşeddu minhum batşen fe nakkabû fîl bilâd(bilâdi), hel min mahîsin.
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik ki, vuruş ve tutuşları bunlardan daha zorluydu. Ülkelerde delikler açmışlardı/beldelerde kaçacak delik aradılar/beldeleri boydan boya dolaştılar. Var mı bir kaçacak yer?
|
بَطْش
85:12
بَطْشَ
beTşe
tutuşu
İsim
İsim Fiil
Eril
Mansûb İsim
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
İnne batşe rabbike le şedîd(şedîdun).
Hiç kuşkusuz, Rabbinin yakalayışı/çarpışı çok şiddetlidir.
|
بَطْشَة
44:16
الْبَطْشَةَ
l-beTşete
vuruşla
İsim
Dişil
Mansûb İsim
يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَىٰ إِنَّا مُنْتَقِمُونَ
Yevme nebtışul batşetel kubrâ innâ muntekimûn(muntekimûne).
Gün gelir, en büyük vuruşla vururuz biz. Şu bir gerçek ki, intikam da alırız biz!
|
بَطْشَة
54:36
بَطْشَتَنَا
beTşetenā
bizim yakalamamıza karşı
İsim
Dişil
Mansûb İsim
وَلَقَدْ أَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ
Ve lekad enzerehum batşetenâ fe temârev bin nuzur(nuzuri).
Yemin olsun, Lût onları bizim yakalayışımız hakkında uyarmıştı da onlar, uyarılarla ilgili olarak kuşkulanıp çekişmişlerdi.
|