فِرَار
18:18
فِرَارًا
firāran
kaçardın
İsim
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ ۚ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ ۖ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ ۚ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا
Ve tahsebuhum eykâzan ve hum rukûd(rukûdun), ve nukallibuhum zâtel yemîni ve zâteş şimâl(şimâli), ve kelbuhum bâsitun zirâayhi bil vasîd(vasîdi), levittala´te aleyhim le velleyte minhum firâren ve le muli´te minhum ru´bâ(ru´ben).
Sen onları uyanıktırlar sanırsın; oysaki onlar uykudadırlar. Onları sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz. Köpekleri de iki kolunu girişe uzatıp yaymıştır. Onların durumunu görseydin kesinlikle onlardan yüz çevirip kaçırdın. Ve onlardan içinde mutlaka korku doldurulurdu.
|
فِرَار
33:13
فِرَارًا
firāran
kaçmak(tan)
İsim
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
وَإِذْ قَالَتْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ يَا أَهْلَ يَثْرِبَ لَا مُقَامَ لَكُمْ فَارْجِعُوا ۚ وَيَسْتَأْذِنُ فَرِيقٌ مِنْهُمُ النَّبِيَّ يَقُولُونَ إِنَّ بُيُوتَنَا عَوْرَةٌ وَمَا هِيَ بِعَوْرَةٍ ۖ إِنْ يُرِيدُونَ إِلَّا فِرَارًا
Ve iz kâlet tâifetun minhum yâ ehle yesribe lâ mukâme lekum ferciû, ve yeste’zinu ferîkun minhumun nebiyye yekûlûne inne buyûtenâ avretun ve mâ hiye bi avreh(avretin), in yurîdûne illâ firârâ(firâran).
Hani, onlardan bir grup şöyle demişti: "Ey Yesrib halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!" İçlerinden bir grup da Peygamber´den izin istiyor: "İnan olsun, evlerimiz kaygı duyulacak durumda." diyorlardı. Oysaki evleri kaygı duyulacak durumda değildi; sadece kaçmak istiyorlardı.
|
فِرَار
33:16
الْفِرَارُ
l-firāru
kaçmak
İsim
Eril
Merfû` İsim
قُلْ لَنْ يَنْفَعَكُمُ الْفِرَارُ إِنْ فَرَرْتُمْ مِنَ الْمَوْتِ أَوِ الْقَتْلِ وَإِذًا لَا تُمَتَّعُونَ إِلَّا قَلِيلًا
Kul len yenfeakumul firâru in ferertum minel mevti evil katli ve izen lâ tumetteûne illâ kalîlâ(kalîlen).
De ki: "Eğer ölümden yahut öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz."
|
فِرَار
71:6
فِرَارًا
firāran
kaçışlarından
İsim
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا
Fe lem yezidhum duâî illâ firârâ(firâran).
"Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı."
|
فَرَّتْ
26:21
فَفَرَرْتُ
feferartu
kaçtım
Fiil
1. şahıs, Tekil
Geçmiş Zaman
فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ
Fe ferartu minkum lemmâ hıftukum fe vehebe lî rabbî hukmen ve cealenî minel murselîn(murselîne).
"Sizden korkunca aranızdan kaçtım. Daha sonra Rabbim bana hükmetme gücü bağışladı ve beni peygamberlerden biri yaptı."
|
فَرَّتْ
33:16
فَرَرْتُمْ
ferartum
kaçıyorsanız
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Geçmiş Zaman
قُلْ لَنْ يَنْفَعَكُمُ الْفِرَارُ إِنْ فَرَرْتُمْ مِنَ الْمَوْتِ أَوِ الْقَتْلِ وَإِذًا لَا تُمَتَّعُونَ إِلَّا قَلِيلًا
Kul len yenfeakumul firâru in ferertum minel mevti evil katli ve izen lâ tumetteûne illâ kalîlâ(kalîlen).
De ki: "Eğer ölümden yahut öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz."
|
فَرَّتْ
51:50
فَفِرُّوا
fefirrū
o halde kaçın
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Emir Kipi
فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ ۖ إِنِّي لَكُمْ مِنْهُ نَذِيرٌ مُبِينٌ
Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).
O halde Allah´a kaçın/sığının! Ben size O´ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım.
|
فَرَّتْ
62:8
تَفِرُّونَ
tefirrūne
sizin kaçtığınız
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
قُلْ إِنَّ الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ ۖ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Kul innel mevtellezî tefirrûne minhu fe innehu mulâkîkum summe tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir."
|
فَرَّتْ
74:51
فَرَّتْ
ferrat
ürkmüş
Fiil
3. şahıs, Dişil, Tekil
Geçmiş Zaman
فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ
Ferret min kasvereh(kasveretin).
Arslandan ürkmüşlerdir.
|
فَرَّتْ
80:34
يَفِرُّ
yefirru
kaçar
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ
Yevme yefirrul mer’u min ehîh(ehîhi).
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar,
|
مَفَرّ
75:10
الْمَفَرُّ
l-meferru
kaçacak yer
İsim
Eril
Merfû` İsim
يَقُولُ الْإِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).
Der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede?"
|