KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Gayn-Mim-Ra      غ م ر 

much in quantity, abundant, copious, to overflow, ignorant, immerged, plunged, intensely, inexperienced, unintelligent, drowning, overwhelming ignorance, confused mass of anything, flood of water, distress, bewilderment, perplexity.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 4 kez geçiyor.

Gövde(ler)

3 kez غَمْرَة
1 kez غَمَرَٰت

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


غَمْرَة
[HyperLink1] 23:54     غَمْرَتِهِمْ     ğamratihim     gafletleri
 
İsim         Dişil    Mecrûr İsim    
    

فَذَرْهُمْ فِي غَمْرَتِهِمْ حَتَّىٰ حِينٍ

Fe zerhum fî gamratihim hattâ hîn(hînin).

Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
 


غَمْرَة
[HyperLink1] 23:63     غَمْرَةٍ     ğamratin     gaflet
 
İsim         Dişil    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

بَلْ قُلُوبُهُمْ فِي غَمْرَةٍ مِنْ هَٰذَا وَلَهُمْ أَعْمَالٌ مِنْ دُونِ ذَٰلِكَ هُمْ لَهَا عَامِلُونَ

Bel kulûbuhum fî gamratin min hâzâ ve lehum a’mâlun min dûni zâlike hum lehâ âmilûn(âmilûne).

Fakat onların kalpleri bundan gaflet içindedir. Onların bundan başka da işleri vardır ki, hep o işler için çalışmaktadırlar.
 


غَمْرَة
[HyperLink1] 51:11     غَمْرَةٍ     ğamratin     aptallık
 
İsim         Dişil    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

الَّذِينَ هُمْ فِي غَمْرَةٍ سَاهُونَ

Ellezîne hum fî gamretin sâhûne.

Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.
 


غَمَرَٰت
[HyperLink1] 6:93     غَمَرَاتِ     ğamerāti     dalgaları
 
İsim         Dişil, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَىٰ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا أَوْ قَالَ أُوحِيَ إِلَيَّ وَلَمْ يُوحَ إِلَيْهِ شَيْءٌ وَمَنْ قَالَ سَأُنْزِلُ مِثْلَ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ ۗ وَلَوْ تَرَىٰ إِذِ الظَّالِمُونَ فِي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ وَالْمَلَائِكَةُ بَاسِطُو أَيْدِيهِمْ أَخْرِجُوا أَنْفُسَكُمُ ۖ الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ بِمَا كُنْتُمْ تَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ غَيْرَ الْحَقِّ وَكُنْتُمْ عَنْ آيَاتِهِ تَسْتَكْبِرُونَ

Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kâle ûhıye ileyye ve lem yûha ileyhi şey’un ve men kâle seunzilu misle mâ enzelallâh(enzelallâhu), ve lev terâ iziz zâlimûne fî gamerâtil mevti vel melâiketu bâsitû eydîhim, ahricû enfusekum, el yevme tuczevne azâbel hûni bimâ kuntum tekûlûne alâllâhi gayrel hakkı ve kuntum an âyâtihi testekbirûn(testekbirûne).

Yalan düzüp Allah´a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah´ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah´a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O´nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz."