KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Gayn-Ra-Mim      غ ر م 

paid, to be in debt, discharged, gave against will, taking upon oneself that which is not obligatory upon him; damage or loss that befalls a man in his property; lasting evil, perdition; shackled or burdened, anguish.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

Gövde(ler)

1 kez غَرَام
1 kez غَٰرِمِين
1 kez مُغْرَمُون
3 kez مَّغْرَم

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


غَرَام
[HyperLink1] 25:65     غَرَامًا     ğarāmen     sargındır
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ ۖ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا

Vellezîne yekûlûne rabbenasrif annâ azâbe cehenneme inne azâbehâ kâne garâmâ(garâmen).

Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut. Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır."
 


غَٰرِمِين
[HyperLink1] 9:60     وَالْغَارِمِينَ     velğārimīne     ve borçlulara
 
İsim    Etken     Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

إِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِي سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ ۖ فَرِيضَةً مِنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Sadakalar/zekât malları Allah´tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm´dir, Hakîm´dir.
 


مُغْرَمُون
[HyperLink1] 56:66     لَمُغْرَمُونَ     lemuğramūne     borçlandık
 
İsim  İf’al Kalıbı  Edilgen     Eril, Çoğul    Merfû` İsim    
    

إِنَّا لَمُغْرَمُونَ

İnnâ le mugremûn(mugremûne).

"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."
 


مَّغْرَم
[HyperLink1] 9:98     مَغْرَمًا     meğramen     angarya
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَمِنَ الْأَعْرَابِ مَنْ يَتَّخِذُ مَا يُنْفِقُ مَغْرَمًا وَيَتَرَبَّصُ بِكُمُ الدَّوَائِرَ ۚ عَلَيْهِمْ دَائِرَةُ السَّوْءِ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Ve minel a´râbi men yettehızu mâ yunfiku magremen ve yeterabbesu bi kumud devâir(devâire), aleyhim dâiretussev’ (dâiretussev’i), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Çöl Araplarından öylesi vardır ki, infak ettiğini bir angarya/bir ceza ödeme sayar ve sizin başınıza belaların gelmesini bekler durur. En kötü bela onların başına olsun! Allah çok iyi işitir, çok iyi bilir.
 


مَّغْرَم
[HyperLink1] 52:40     مَغْرَمٍ     meğramin     bir borç
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

أَمْ تَسْأَلُهُمْ أَجْرًا فَهُمْ مِنْ مَغْرَمٍ مُثْقَلُونَ

Em tes’eluhum ecren fe hum min magremin muskalûn(muskalûne).

Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bir borç yüzünden onlar, yük altına mı giriyorlar?
 


مَّغْرَم
[HyperLink1] 68:46     مَغْرَمٍ     meğramin     borç-
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

أَمْ تَسْأَلُهُمْ أَجْرًا فَهُمْ مِنْ مَغْرَمٍ مُثْقَلُونَ

Em tes’eluhum ecren fe hum min magremin muskalûn(muskalûne).

Bir ücret mi istiyorsun kendilerinden de onlar, bir borç altında eziliyorlar!