KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Gayn-Vav-Ra      غ و ر 

low land or country, has gone quickly, entered deeply, examine minutely or deeply, sank or become depressed; bestow upon; alighting or sleeping in the middle of the day; hasten, pushed, pressed, quickly; sudden, unexpected; derived, obtained; swollen; cave in a mountain; army; the bottom or lowest part; the sun; abundance of the produce of the earth

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 4 kez geçiyor.

Gövde(ler)

1 kez غَار
2 kez غَوْر
1 kez مَغَٰرَٰت

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


غَار
[HyperLink1] 9:40     الْغَارِ     l-ğāri     mağarada
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

إِلَّا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا ۖ فَأَنْزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُوا السُّفْلَىٰ ۗ وَكَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahrecehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).

Eğer siz ona yardım etmezseniz bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti. Hani küfredenler onu iki kişinin ikincisi olarak yurdundan çıkardıklarında, mağarada bulundukları bir sırada arkadaşına şöyle diyordu: "Tasalanma, Allah bizimle." Bunun üzerine Allah ona sükûnet indirmiş ve kendisini sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti de küfre sapanların sözünü sefil kılıp alçaltmıştı. Allah´ın sözü ise yüce olanın ta kendisidir. Allah Azîz´dir, Hakîm´dir.
 


غَوْر
[HyperLink1] 18:41     غَوْرًا     ğavran     dibe
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

أَوْ يُصْبِحَ مَاؤُهَا غَوْرًا فَلَنْ تَسْتَطِيعَ لَهُ طَلَبًا

Ev yusbiha mâuhâ gavren fe len testetîa lehu talebâ(taleben).

Yahut suyu dibe çekilir de bir daha onu isteyemezsin bile."
 


غَوْر
[HyperLink1] 67:30     غَوْرًا     ğavran     çekilmiş
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَصْبَحَ مَاؤُكُمْ غَوْرًا فَمَنْ يَأْتِيكُمْ بِمَاءٍ مَعِينٍ

Kul e re’eytum in asbaha mâukum gavren fe men ye’tîkum bi maîn maîn(maînin).

Şunu da söyle: "Bir sabah suyunuz çekiliverse, kim getirecek fışkırıp akan bir su size?"
 


مَغَٰرَٰت
[HyperLink1] 9:57     مَغَارَاتٍ     meğārātin     mağaralar
 
İsim         Dişil, Çoğul    Mecrûr İsim  Belirsiz  
    

لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَأً أَوْ مَغَارَاتٍ أَوْ مُدَّخَلًا لَوَلَّوْا إِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ

Lev yecidûne melce’en ev magârâtin ev muddehalen le vellev ileyhi ve hum yecmehûn(yecmehûne).

Eğer bir sığınak yahut bazı mağaralar veya girilecek bir delik bulsalar, yüzlerini döner o tarafa koşarlardı.