جَاثِيَة
45:28
جَاثِيَةً
cāṧiyeten
toplanmış
İsim
Etken
Dişil
Mansûb İsim
Belirsiz
وَتَرَىٰ كُلَّ أُمَّةٍ جَاثِيَةً ۚ كُلُّ أُمَّةٍ تُدْعَىٰ إِلَىٰ كِتَابِهَا الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Ve terâ kulle ummetin câsiyeh(câsiyeten), kullu ummetin tud’â ilâ kitâbihâ, el yevme tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz.
|
جِثِيّ
19:68
جِثِيًّا
ciṧiyyen
diz çökmüş vaziyette
İsim
İsim Fiil
Eril, Çoğul
Mansûb İsim
Belirsiz
فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا
Fe ve rabbike le nahşurennehum veş şeyâtîne summe le nuhdırannehum havle cehenneme cisiyyâ(cisiyyen).
Rabbine yemin olsun ki; onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra hepsini diz çökmüş halde cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
|
جِثِيّ
19:72
جِثِيًّا
ciṧiyyen
diz üstü çökmüş olarak
İsim
İsim Fiil
Eril, Çoğul
Mansûb İsim
Belirsiz
ثُمَّ نُنَجِّي الَّذِينَ اتَّقَوْا وَنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا
Summe nuneccîllezînettekav ve nezeruz zâlimîne fîhâ cisiyyâ(cisiyyen).
Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.
|