KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Kef-Zay-Mim      ك ظ م 

To shut, stop, abstract, suppress oneãs anger, choke, tight or fill something with a check, abstain from chewing the end.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

Gövde(ler)

3 kez كَظِيم
2 kez كَٰظِمِين
1 kez مَكْظُوم

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


كَظِيم
[HyperLink1] 12:84     كَظِيمٌ     keZīmun     yutkunuyordu
 
İsim         Eril, Tekil    Merfû` İsim  Belirsiz  
    

وَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ

Ve tevellâ anhum ve kâle yâ esefâ alâ yûsufe vebyaddat aynâhu minel huzni fe huve kezîm(kezîmun).

Ve yüzünü onlardan öteye döndürdü de şöyle inledi: "Ey Yûsuf´a duyduğum gam, neredesin!" Ve kederden gözlerine ak düştü. Durmadan yutkunuyordu.
 


كَظِيم
[HyperLink1] 16:58     كَظِيمٌ     keZīmun     içi öfkeyle dolar
 
İsim         Eril, Tekil    Merfû` İsim  Belirsiz  
    

وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِالْأُنْثَىٰ ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ

Ve izâ buşşire ehaduhum bil unsâ zalle vechuhu musvedden ve huve kezîm(kezîmun).

Onlardan birine kız çocuk müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir. Öfkeden kuduracak gibidir o.
 


كَظِيم
[HyperLink1] 43:17     كَظِيمٌ     keZīmun     öfkesinden yutkunup durur
 
İsim         Eril, Tekil    Merfû` İsim  Belirsiz  
    

وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِمَا ضَرَبَ لِلرَّحْمَٰنِ مَثَلًا ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ

Ve izâ buşşire ehaduhum bi mâ darabe lir rahmâni meselen zalle vechuhu musvedden ve huve kezîm(kezîmun).

Onlardan biri, Rahman´a benzer gösterdiği/Rahman´a isnat ettiği kız evlatla müjdelendiğinde, yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur durur.
 


كَٰظِمِين
[HyperLink1] 3:134     وَالْكَاظِمِينَ     velkāZimīne     yutkunurlar
 
İsim    Etken     Eril, Çoğul    Mecrûr İsim    
    

الَّذِينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّاءِ وَالضَّرَّاءِ وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ ۗ وَاللَّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ

Ellezîne yunfikûne fîs serrâi ved darrâi vel kâzımînel gayza vel âfîne anin nâs(nâsi), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
 


كَٰظِمِين
[HyperLink1] 40:18     كَاظِمِينَ     kāZimīne     yutkunur dururlar
 
İsim    Etken     Eril, Çoğul    Mansûb İsim    
    

وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ ۚ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ

Ve enzirhum yevmel âzifeti izil kulûbu ledel hanâciri kâzımîn(kâzımîne), mâ liz zâlimîne min hamîmin ve lâ şefîin yutâu.

Onları, yaklaşan felaket günü hakkında uyar! Yürekler gırtlaklara dayanmıştır; habire yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu vardır ne de sözü dinlenir bir şefaatçıları.
 


مَكْظُوم
[HyperLink1] 68:48     مَكْظُومٌ     mekZūmun     sıkıntıdan yutkunarak
 
İsim    Edilgen     Eril    Merfû` İsim  Belirsiz  
    

فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تَكُنْ كَصَاحِبِ الْحُوتِ إِذْ نَادَىٰ وَهُوَ مَكْظُومٌ

Fasbir li hukmi rabbike ve lâ tekun ke sâhıbil hût(hûti), iz nâdâ ve huve mekzûm(mekzûmun).

Artık Rabbinin hüküm vermesi için sabret! Balığın dostu Yûnus gibi olma! Hani o, hıçkırıktan boğulur bir halde yakarmıştı.