أَمْهِلْ
86:17
أَمْهِلْهُمْ
emhilhum
kendi hallerine bırak
Fiil
İf’al Kalıbı
2. şahıs, Eril, Tekil
Emir Kipi
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا
Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).
O halde, o küfre batmışlara mühlet ver, süre tanı onlara birazcık...
|
مُهْل
18:29
كَالْمُهْلِ
kālmuhli
erimiş maden gibi
İsim
Eril
Mecrûr İsim
وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ فَمَنْ شَاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَاءَ فَلْيَكْفُرْ ۚ إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا ۚ وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ ۚ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقًا
Ve kulil hakku min rabbikum fe men şâe fel yu´min ve men şâe fel yekfur innâ a´tednâ liz zâlimîne nâren ehâta bihim surâdikuhâ, ve in yestegîsû yugâsû bi mâin kel muhli yeşvîl vucûh(vucûhe), bi´seş şerab(şerabu) ve sâet murtefekâ(murtefekan).
Ve de ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin." Biz, zalimler için öyle bir ateş hazırladık ki, çadırı/duvarı/dumanı onları çepeçevre kuşatmıştır. Eğer yardım dileseler, erimiş maden gibi yüzleri pişiren bir su ile yardımlarına koşulur. O ne kötü içecek, o ne kötü sığınak/dayanak!
|
مُهْل
44:45
كَالْمُهْلِ
kālmuhli
erimiş maden gibi
İsim
Eril
Mecrûr İsim
كَالْمُهْلِ يَغْلِي فِي الْبُطُونِ
Kel muhl(muhli), yaglî fîl butûn(butûni).
Erimiş maden misali, karınlarda kaynar.
|
مُهْل
70:8
كَالْمُهْلِ
kālmuhli
erimiş maden gibi
İsim
Eril
Mecrûr İsim
يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاءُ كَالْمُهْلِ
Yevme tekûnus semâu kel muhl(muhli).
O gün gök, erimiş bir maden gibi olur.
|
مَهِّلِ
73:11
وَمَهِّلْهُمْ
ve mehhilhum
ve onlara mühlet ver
Fiil
Tef’il Kalıbı
2. şahıs, Eril, Tekil
Emir Kipi
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
|
مَهِّلِ
86:17
فَمَهِّلِ
femehhili
o halde mühlet ver
Fiil
Tef’il Kalıbı
2. şahıs, Eril, Tekil
Emir Kipi
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا
Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).
O halde, o küfre batmışlara mühlet ver, süre tanı onlara birazcık...
|