مَرَجَ
25:53
مَرَجَ
merace
birbirine salmıştır
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Geçmiş Zaman
وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَٰذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا
Ve huvellezî meracel bahreyni hâzâ azbun furâtun ve hâzâ milhun ucâc(ucâcun), ve ceale beynehumâ, berzehan ve hıcran mahcûrâ(mahcûran).
İki denizi birbiri üstüne salan O´dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur.
|
مَرَجَ
55:19
مَرَجَ
merace
salıverdi
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Geçmiş Zaman
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
Merecel bahreyni yeltekıyân(yeltekıyâni).
Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar.
|
مَرْجَان
55:22
وَالْمَرْجَانُ
velmercānu
ve mercan
İsim
Eril
Merfû` İsim
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ
Yahrucu min humel lûluu vel mercân(mercânu).
Çıkıyor onlardan inci ile mercan.
|
مَرْجَان
55:58
وَالْمَرْجَانُ
velmercānu
ve mercandırlar
İsim
Eril
Merfû` İsim
كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ
Ke enne hunnel yâkûtu vel mercân(mercânu).
Sanki yakut onlar, sanki mercan...
|
مَّارِج
55:15
مَارِجٍ
māricin
dumanı olmayan alev-
İsim
Etken
Eril
Mecrûr İsim
Belirsiz
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ
Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).
Cini de ateşin dumansızından yarattı.
|
مَّرِيج
50:5
مَرِيجٍ
merīcin
çalkantılı
Sıfat
Eril, Tekil
Mecrûr İsim
Belirsiz
بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءَهُمْ فَهُمْ فِي أَمْرٍ مَرِيجٍ
Bel kezzebû bil hakkı lemmâ câehum fe hum fî emrin merîcin.
Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.
|