تَمَيَّزُ
67:8
تَمَيَّزُ
temeyyezu
çatlayacak
Fiil
Tefa’ul Kalıbı
3. şahıs, Dişil, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ ۖ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ
Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
Öfkesinden çatlayacak hale gelir. İçine bir güruh atıldıkça, onun bekçileri bunlara sorarlar: "Size hiçbir uyarıcı gelmedi mi?"
|
يَمِيزَ
3:179
يَمِيزَ
yemīze
ayırıncaya
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
مَا كَانَ اللَّهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَىٰ مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىٰ يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ ۗ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى الْغَيْبِ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يَجْتَبِي مِنْ رُسُلِهِ مَنْ يَشَاءُ ۖ فَآمِنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ ۚ وَإِنْ تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ
Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”
Allah, müminleri şu üzerinde bulunduğunuz halde bırakmayacaktır. Sonuçta pisi temizden ayıracaktır. Allah sizi gaybı bilir duruma da getirmeyecektir. Şu var ki Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah´a ve resullerine inanın. Eğer inanır, korunursanız sizin için büyük bir ödül vardır.
|
يَمِيزَ
8:37
لِيَمِيزَ
liyemiyze
ayıklasın diye
Fiil
3. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
لِيَمِيزَ اللَّهُ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَيَجْعَلَ الْخَبِيثَ بَعْضَهُ عَلَىٰ بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمِيعًا فَيَجْعَلَهُ فِي جَهَنَّمَ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Li yemîzallâhul habîse minet tayyibi ve yec´alel habîse ba´dahu alâ ba´dın fe yerkumehu cemîan fe yec´alehu fî cehennem(cehenneme), ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).
Böylece Allah, pisi temizden ayıracak, pis kısmı birbirleri üstüne yığıp hepsini bir yerde toplayarak tümünü cehenneme sokacak. Hüsrana uğrayanların da kendileridir bunlar.
|
ٱمْتَٰزُ
36:59
وَامْتَازُوا
vemtāzū
şöyle ayrılın
Fiil
İfti’al Kalıbı
2. şahıs, Eril, Çoğul
Emir Kipi
وَامْتَازُوا الْيَوْمَ أَيُّهَا الْمُجْرِمُونَ
Vemtâzûl yevme eyyuhel mucrimûn(mucrimûne).
Ey günahkârlar! Bugün şöyle ayrılın!
|