KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Nun-Kef-Fe      ن ك ف 

to refuse/reject, abstain from, disdain, feel too proud.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 3 kez geçiyor.

Gövde(ler)

3 kez ٱسْتَنكَفُ

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


ٱسْتَنكَفُ
[HyperLink1] 4:172     يَسْتَنْكِفْ     yestenkif     çekinirse
 
Fiil  İstif’al Kalıbı       3. şahıs, Eril, Tekil  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَسِيحُ أَنْ يَكُونَ عَبْدًا لِلَّهِ وَلَا الْمَلَائِكَةُ الْمُقَرَّبُونَ ۚ وَمَنْ يَسْتَنْكِفْ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ إِلَيْهِ جَمِيعًا

Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lel melâiketul mukarrebûn(mukarrebûne) ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan).

Ne Mesih Allah´ın bir kulu olmaktan çekinir ne de Allah´a yakınlaştırılmış melekler. Allah´a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre saplanan bilsin ki, Allah onların tümünü huzurunda haşredecekir.
 


ٱسْتَنكَفُ
[HyperLink1] 4:172     يَسْتَنْكِفَ     yestenkife     çekinmez
 
Fiil  İstif’al Kalıbı       3. şahıs, Eril, Tekil  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَسِيحُ أَنْ يَكُونَ عَبْدًا لِلَّهِ وَلَا الْمَلَائِكَةُ الْمُقَرَّبُونَ ۚ وَمَنْ يَسْتَنْكِفْ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ إِلَيْهِ جَمِيعًا

Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lel melâiketul mukarrebûn(mukarrebûne) ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan).

Ne Mesih Allah´ın bir kulu olmaktan çekinir ne de Allah´a yakınlaştırılmış melekler. Allah´a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre saplanan bilsin ki, Allah onların tümünü huzurunda haşredecekir.
 


ٱسْتَنكَفُ
[HyperLink1] 4:173     اسْتَنْكَفُوا     stenkefū     çekinen(lere)
 
Fiil  İstif’al Kalıbı       3. şahıs, Eril, Çoğul  Geçmiş Zaman      
    

فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدُهُمْ مِنْ فَضْلِهِ ۖ وَأَمَّا الَّذِينَ اسْتَنْكَفُوا وَاسْتَكْبَرُوا فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَلَا يَجِدُونَ لَهُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا

Fe emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrehum ve yezîduhum min fadlih(fadlihî), ve emmellezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Bunun ardından da inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanların ödüllerini tam verecek ve lütfundan onlara fazlalıklar da bağışlayacaktır. Kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara gelince, onlara korkunç bir azapla azap edecektir. Böyleleri, kendileri için Allah´tan başka ne bir dost bulacaklardır ne de bir yardımcı.