أَنكَال
73:12
أَنْكَالًا
enkālen
bukağılar
İsim
Eril, Çoğul
Mansûb İsim
Belirsiz
إِنَّ لَدَيْنَا أَنْكَالًا وَجَحِيمًا
İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).
Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!
|
تَنكِيل
4:84
تَنْكِيلًا
tenkīlen
cezası
İsim
Tef’il Kalıbı
İsim Fiil
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
فَقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ لَا تُكَلَّفُ إِلَّا نَفْسَكَ ۚ وَحَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ ۖ عَسَى اللَّهُ أَنْ يَكُفَّ بَأْسَ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ وَاللَّهُ أَشَدُّ بَأْسًا وَأَشَدُّ تَنْكِيلًا
Fe kâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), lâ tukellefu illâ nefseke ve harrıdıl mu’minîn(mu’minîne), asallâhu en yekuffe be’sellezîne keferû valâhu eşeddu be’sen ve eşeddu tenkîlâ(tenkîlen).
Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha güçlüdür.
|
نَكَٰل
2:66
نَكَالًا
nekālen
ibretlik bir ceza
İsim
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ
Fe cealnâhâ nekâlen li mâ beyne yedeyhâ ve mâ halfehâ ve mev’ızaten lil muttakîn(muttakîne).
Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.
|
نَكَٰل
5:38
نَكَالًا
nekālen
ibret verici
İsim
Eril
Mansûb İsim
Belirsiz
وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُوا أَيْدِيَهُمَا جَزَاءً بِمَا كَسَبَا نَكَالًا مِنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Ves sâriku ves sârikatu faktaû eydiyehumâ cezâen bimâ kesebâ nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).
Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah´tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz´dir, Hakîm´dir.
|
نَكَٰل
79:25
نَكَالَ
nekāle
azabıyle
İsim
Eril
Mansûb İsim
فَأَخَذَهُ اللَّهُ نَكَالَ الْآخِرَةِ وَالْأُولَىٰ
Fe ehazehullâhu nekâlel âhıreti vel ûlâ.
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.
|