أَذْقَان
17:107
لِلْأَذْقَانِ
lileƶḳāni
çeneleri üstüne
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
قُلْ آمِنُوا بِهِ أَوْ لَا تُؤْمِنُوا ۚ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا
Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâ(succeden). (SECDE ÂYETİ)
De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."
|
أَذْقَان
17:109
لِلْأَذْقَانِ
lileƶḳāni
çeneleri üstüne
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا ۩
Ve yahırrûne lil ezkâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ(huşûan).
Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor.
|
أَذْقَان
36:8
الْأَذْقَانِ
l-eƶḳāni
çenelere kadar dayanır
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ
İnnâ cealnâ fî a’nâkıhim aglâlen fe hiye ilel ezkâni fe hum mukmehûn(mukmehûne).
Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır.
|