أَقْبَرَ
80:21
فَأَقْبَرَهُ
fe eḳberahu
kabre koydurdu
Fiil
İf’al Kalıbı
3. şahıs, Eril, Tekil
Geçmiş Zaman
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ
Summe emâtehu fe akberah(akberahu).
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu.
|
قَبْر
9:84
قَبْرِهِ
ḳabrihi
onun kabri
İsim
Eril
Mecrûr İsim
وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰ أَحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِ ۖ إِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ
Ve lâ tusalli alâ ehadin minhum mâte ebeden ve lâ tekum alâ kabrih(kabrihi), innehum keferû billâhi ve resûlihî ve mâtû ve hum fâsikûn (fâsikûne).
Onlardan ölen biri üzerine sonsuza dek dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah´a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.
|
قَبْر
22:7
الْقُبُورِ
l-ḳubūri
kabirlerde
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ
Ve ennes sâate âtiyetun lâ raybe fîhâ ve ennallâhe yeb’asu men fîl kubûr(kubûri).
Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir.
|
قَبْر
35:22
الْقُبُورِ
l-ḳubūri
kabirler
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
وَمَا يَسْتَوِي الْأَحْيَاءُ وَلَا الْأَمْوَاتُ ۚ إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ
Ve mâ yestevîl ahyâu ve lel emvât(emvâtu), innallâhe yusmiu men yeşâu, ve mâ ente bi musmiin men fîl kubûr(kubûri).
Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin!
|
قَبْر
60:13
الْقُبُورِ
l-ḳubūri
mezarlık
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَئِسُوا مِنَ الْآخِرَةِ كَمَا يَئِسَ الْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَابِ الْقُبُورِ
Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhireti kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).
Ey iman edenler! Allah´ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kurmayın! Çünkü bunlar âhiretten ümitlerini kesmişlerdir. Tıpkı, kabir halkından olan inkârcıların, ümitlerini kestikleri gibi...
|
قَبْر
82:4
الْقُبُورُ
l-ḳubūru
kabirlerin
İsim
Eril, Çoğul
Merfû` İsim
وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ
Ve izel kubûru bu’siret.
Kabirler deşildiği zaman,
|
قَبْر
100:9
الْقُبُورِ
l-ḳubūri
kabirlerde
İsim
Eril, Çoğul
Mecrûr İsim
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
E fe lâ ya’lemu izâ bu’siramâ fîl kubûr(kubûri).
Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,
|
مَقَابِر
102:2
الْمَقَابِرَ
l-meḳābira
kabirleri
İsim
Eril, Çoğul
Mansûb İsim
حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
Hattâ zurtumul mekâbir(mekâbire).
Öyle ki, ziyaret edip saydınız kabirleri.
|