KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Kaf-Mim-Ra      ق م ر 

to be white. qamarun - moon (especially from the 3rd to 26th night).

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 27 kez geçiyor.

Gövde(ler)

27 kez قَمَر

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


قَمَر
[HyperLink1] 6:77     الْقَمَرَ     l-ḳamera     Ay’ı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

فَلَمَّا رَأَى الْقَمَرَ بَازِغًا قَالَ هَٰذَا رَبِّي ۖ فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَئِنْ لَمْ يَهْدِنِي رَبِّي لَأَكُونَنَّ مِنَ الْقَوْمِ الضَّالِّينَ

Fe lemmâ reel kamere bâzigan kâle hâzâ rabbî, fe lemmâ efele kâle le in lem yehdinî rabbî le ekûnenne minel kavmid dâllîn(dâllîne).

Ay´ı doğar halde görünce, "Rabbim bu!" dedi. O batınca da şöyle konuştu: "Eğer Rabbim bana kılavuzluk etmeseydi sapıtan topluluktan olurdum."
 


قَمَر
[HyperLink1] 6:96     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

فَالِقُ الْإِصْبَاحِ وَجَعَلَ اللَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ

Fâlikul ısbâh(ısbâhı), ve cealel leyle sekenen veş şemse vel kamere husbânâ(husbânen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

Şafağı yarıp sabahı ortaya çıkaran/Fâlık O´dur! Geceyi dinlenme zamanı yaptı; Güneş´i ve Ay´ı hesap aracı. İşte budur ölçülendirmesi o Azîz´in, o Alîm´in!
 


قَمَر
[HyperLink1] 7:54     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ ۗ أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ ۗ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ

İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşı, yugşîl leylen nehâre yatlubuhu hasîsen veş şemse vel kamere ven nucûme musahharâtin bi emrih(emrihi), e lâ lehul halku vel emr(emru), tebârekallâhu rabbulâlemîn(âlemîne).

Rabbiniz o Allah´tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O´nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O´nundur, emir veriş de/yaratış da O´nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.
 


قَمَر
[HyperLink1] 10:5     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

هُوَ الَّذِي جَعَلَ الشَّمْسَ ضِيَاءً وَالْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ ۚ مَا خَلَقَ اللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِالْحَقِّ ۚ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Huvellezî cealeş şemse dıyâen vel kamere nûren ve kadderehu menâzile li ta´lemû adedes sinîne vel hisâb(hisâbe), mâ halakallâhu zâlike illâ bil hakk(hakkı), yufassılul âyâti li kavmin ya´lemûn(ya´lemûne).

Güneş´i ısı ve ışık kaynağı; Ay´ı, hesabı ve yılların sayısını bilesiniz diye bir nur yapıp ona evreler takdir eden O´dur. Allah bütün bunları rastgele değil, şaşmaz ölçülere bağlı olarak yaratmıştır. Bilgiyle donanmış bir topluluk için ayetleri ayrıntılı kılıyor.
 


قَمَر
[HyperLink1] 12:4     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ

İz kâle yûsufu li ebîhi yâ ebeti innî re eytu ehade aşere kevkeben veş şemse vel kamere re eytuhum lî sâcidîn(sâcidîne).

Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: "Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş´i ve Ay´ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm."
 


قَمَر
[HyperLink1] 13:2     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ay’ı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۚ يُدَبِّرُ الْأَمْرَ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ

Allâhullezî refeas semavâti bi gayri amedin terevnehâ summestevâ alel arşı ve sehhareş şemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), yudebbirul emre yufassılul âyâti leallekum bi likâi rabbikum tûkınûn(tûkınûne)."

Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş´i ve Ay´ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık seçik inanasınız.
 


قَمَر
[HyperLink1] 14:33     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ay’ı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ ۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ

Ve sehhare lekumuş şemse vel kamere dâibeyn(dâibeyni), ve sehhare lekumul leyle ven nehâr(nehâra).

Görevlerini şaşmadan yapmak üzere Güneş´i ve Ay´ı da size boyun eğdirdi. Geceyi ve gündüzü de hizmetinize verdi.
 


قَمَر
[HyperLink1] 16:12     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ay’ı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Ve sehhara lekumul leyle ven nehâre veş şemse vel kamer(kamere), ven nucûmu musahharâtun bi emrih(emrihî), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Geceyi, gündüzü, Güneş´i ve Ay´ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O´nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır.
 


قَمَر
[HyperLink1] 21:33     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Ve huvellezî halakal leyle ven nehâre veş şemse vel kamer(kamere), kullun fî felekin yesbehûn(yesbehûne).

O odur ki, geceyi, gündüzü, Güneş´i ve Ay´ı yarattı. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
 


قَمَر
[HyperLink1] 22:18     وَالْقَمَرُ     velḳameru     ve ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ ۖ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ ۗ وَمَنْ يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ ۩

E lem tera ennallâhe yescudu lehu men fis semâvâti ve men fîl ardı veş şemsu vel kameru ven nucûmu vel cibâlu veş şeceru ved devabbu ve kesîrun minen nâs(nâsi), ve kesîrun hakka aleyhil azâb(azâbu), ve men yuhinillâhu fe mâ lehu min mukrim(mukrimin), innallâhe yef’alu mâ yeşâ’(yeşâu).(SECDE ÂYETİ)

Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah´a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah´ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.
 


قَمَر
[HyperLink1] 25:61     وَقَمَرًا     ve ḳameran     ve bir ay
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا

Tebârekellezî ceale fîs semâi burûcen ve ceale fîhâ sirâcen ve kameren munîrâ(munîren).

Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu.
 


قَمَر
[HyperLink1] 29:61     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۖ فَأَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehhareş şemse vel kamere le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), fe ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

Onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı, Güneş´i ve Ay´ı kim boyun eğdirdi?" diye sorarsan, mutlaka şöyle diyecekler: "Allah!" Peki nasıl döndürülüyorlar?
 


قَمَر
[HyperLink1] 31:29     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى وَأَنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ

E lem tere ennallâhe yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyli, ve sehhareş şemse vel kamere kullun yecrî ilâ ecelin musemmen ve ennallâhe bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş´i ve Ay´ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
 


قَمَر
[HyperLink1] 35:13     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۚ وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْمِيرٍ

Yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyli ve sehhareş şemse vel kamere kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), zâlikumullâhu rabbukum lehul mulk(mulku), vellezîne ted’ûne min dûnihî mâ yemlikûne min kıtmîr(kıtmîrin).

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş´i ve Ay´ı buyruk altına almıştır. Herbiri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O´nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
 


قَمَر
[HyperLink1] 36:39     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve aya
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ

Vel kamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm(kadîmi).

Ay´a gelince, biz onun için de bir takım durak noktaları/birtakım evreler belirledik. Nihayet o, eski hurma sapının eğrilmişi gibi geri döner.
 


قَمَر
[HyperLink1] 36:40     الْقَمَرَ     l-ḳamera     aya
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

لَا الشَّمْسُ يَنْبَغِي لَهَا أَنْ تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ ۚ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Leş şemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamere ve lel leylu sâbikun nehâr(nehâri), ve kullun fî felekin yesbehûn(yesbehûne).

Güneş´in Ay´a ulaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
 


قَمَر
[HyperLink1] 39:5     وَالْقَمَرَ     velḳamera     ve ayı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۗ أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ

Halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), yukevvirul leyle alen nehâri ve yukevvirun nehâre alel leyli ve sehhareş şemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), e lâ huvel azîzul gaffâr(gaffâru).

Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş´i ve Ay´ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. Gözünüzü açın; Aziz´dir O, Gaffar´dır.
 


قَمَر
[HyperLink1] 41:37     لِلْقَمَرِ     lilḳameri     aya
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

وَمِنْ آيَاتِهِ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ ۚ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَهُنَّ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)

Gece ve gündüz, Güneş ve Ay onun ayetlerindendir. Eğer sadece Allah´a kulluk/ibadet ediyorsanız, Güneş´e, Ay´a secde etmeyin; onları yaratan Allah´a secde edin!
 


قَمَر
[HyperLink1] 41:37     وَالْقَمَرُ     velḳameru     ve ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

وَمِنْ آيَاتِهِ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ ۚ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَهُنَّ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)

Gece ve gündüz, Güneş ve Ay onun ayetlerindendir. Eğer sadece Allah´a kulluk/ibadet ediyorsanız, Güneş´e, Ay´a secde etmeyin; onları yaratan Allah´a secde edin!
 


قَمَر
[HyperLink1] 54:1     الْقَمَرُ     l-ḳameru     ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ

İkterebetis sâatu ven şakkal kamer(kameru).

Saat yaklaştı, Ay yarıldı.
 


قَمَر
[HyperLink1] 55:5     وَالْقَمَرُ     velḳameru     ve ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ

Eş şemsu vel kameru bi husbân(husbânin).

Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır herbirinin her şeyi.
 


قَمَر
[HyperLink1] 71:16     الْقَمَرَ     l-ḳamera     Ay’ı
 
İsim         Eril    Mansûb İsim    
    

وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا

Ve cealel kamere fîhinne nûren ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen).

"Ve Ay´ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş´i bir kandil haline getirdi."
 


قَمَر
[HyperLink1] 74:32     وَالْقَمَرِ     velḳameri     andolsun Aya
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

كَلَّا وَالْقَمَرِ

Kellâ vel kamer(kameri).

Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin olsun Ay´a,
 


قَمَر
[HyperLink1] 75:8     الْقَمَرُ     l-ḳameru     ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

وَخَسَفَ الْقَمَرُ

Ve hasefel kamer(kameru).

Ay tutulduğunda,
 


قَمَر
[HyperLink1] 75:9     وَالْقَمَرُ     velḳameru     ve ay
 
İsim         Eril    Merfû` İsim    
    

وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ

Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).

Ve Güneş´le Ay biraraya getirildiğinde,
 


قَمَر
[HyperLink1] 84:18     وَالْقَمَرِ     velḳameri     ve aya
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ

Vel kameri izet tesak(tesaka).

Toparlandığı zaman Ay´a,
 


قَمَر
[HyperLink1] 91:2     وَالْقَمَرِ     velḳameri     ve aya andolsun
 
İsim         Eril    Mecrûr İsim    
    

وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا

Vel kameri izâ telâhâ.

Onu izlediğinde Ay´a,