KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Ra-Fe-Te      ر ف ت 

to be broken, cut, be crushed, be broken in pieces (bones), be crumbled, be bruised/pounded. rufat - dust, broken particles of dust, crumbs, decayed bones, anything broken small or crushed to pieces and fragments.

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 2 kez geçiyor.

Gövde(ler)

2 kez رُفَٰت

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


رُفَٰت
[HyperLink1] 17:49     وَرُفَاتًا     ve rufāten     ve ufalanmış toprak
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا

Ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).

Dediler ki: "Biz bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz."
 


رُفَٰت
[HyperLink1] 17:98     وَرُفَاتًا     ve rufāten     ve ufalanmış toprak
 
İsim         Eril    Mansûb İsim  Belirsiz  
    

ذَٰلِكَ جَزَاؤُهُمْ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا

Zâlike cezâuhum bi ennehum keferû bi âyâtinâ ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).

Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: "Biz, bir kemik yığını olduktan, unufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"